Translation of "Brei" in Turkish

- Viele Köche verderben den Brei.
- Zu viele Köche verderben den Brei.

Horozu çok olan köyde sabah geç olur.

- Hör auf, um den heißen Brei herumzureden!
- Hören Sie auf, um den heißen Brei herumzureden!
- Hört auf, um den heißen Brei herumzureden!

- Dolaylı konuşmayı kes.
- Bin dereden su getirme.
- Lafı dolandırma.

Rede nicht um den heißen Brei herum!

- Lafı ağzında geveleme.
- Bin dereden su getirme.
- Kırk dereden su getirme.

- Hör auf, um den heißen Brei herumzureden, und komm zur Sache.
- Rede nicht lange um den heißen Brei herum: komm zur Sache!

- Lafı uzatma ve sadede gel.
- Lafı gevelemeyi bırak ve sadede gel.

Red' nicht um den heißen Brei herum; sag mir, wer schuld ist.

Lafı dolandırma; bana kimin suçlanacağını söyle.

Hör bitte auf, um den heißen Brei herumzureden, und komm gleich zur Sache!

Lütfen lafı dolandırmayı bırak ve sadede gel.

Hör auf, um den heißen Brei herumzureden, und sag uns, was du wirklich denkst.

Lafı ağzında geveleme ve bize gerçekten ne düşündüğünü söyle.

Rede nicht um den heißen Brei herum, ich will, dass du auf meine Frage antwortest.

- Lafı geveleme. Sorumu cevaplamanı istiyorum.
- Lafı dolandırma. Sorumu cevaplamanı istiyorum.
- Sözü uzatma. Sorumu yanıtlamanı istiyorum.