Examples of using "Herum" in a sentence and their turkish translations:
Çevrene sor.
Sana etrafı göstereceğim.
O, etrafta seyahat eder.
Herkes çığlık attı.
Bakın, bu böyle dönüyor.
...katiller sokakta kol geziyor.
çevresinde öldürüldü.
Tom sadece trollüyor.
Ondan övünerek bahsetti.
O beni gezdirdi.
Etrafta bir arı vızıldıyor.
Tom bana etrafı gösterdi.
O çok gezer.
Seni gezdireceğim.
Lafı ağzında geveleyip durdu.
Onu ters tutma.
O, çoraplarını ters giydi.
Bakın, bu böyle dönüyor.
peki, güneş sistemini çevreleyen
yuvanın etrafında saatlerce
Resim baş aşağı asılı idi.
O, arka kapıdan gizlice içeri süzüldü.
O, Japonya'da dolaştı.
Tom sadece doğum günü kıyafetini giyiyordu.
İç çamaşırlarıyla geziniyor.
Tom iç çamaşırıylaydı.
Odanın içinde oraya buraya koşup durma.
O haber yayıldı.
- Tom niye orada dikiliyor?
- Tom neden orada duruyor?
- Tom ne diye orada dikilip duruyor?
- Kazık gibi durma.
- Orada öyle durma.
O, çoraplarını ters giydi.
aynı zamanda sınıfın içinde dolaşırdı
onun etrafında sıvı halde
Kazağını ters giyiyorsun.
Biz ateş etrafında dans ettik.
O, gömleğini ters giydi.
Bir fare odanın etrafında koşuyor.
Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı.
Dikkat et! Bir polis ajan etrafı gözetliyor.
Tom her zaman etrafındaki insanlara patronluk yapıyor.
Tom her zaman bir şey hakkında homurdanıyor.
- Tom bana park civarını gezdirdi.
- Tom bana parkın etrafını gezdirdi.
Kamp ateşinin etrafında oturduk.
Şapkanın üstü kirli idi.
Tişörtünü ters giymişsin.
Bahçede bir tavşan koşuyor.
Kedim geceleri dolaşmaktan hoşlanır.
Tom yiyecekleriyle oyun oynuyordu.
Masanın etrafında oturuyoruz.
Kamp ateşi etrafında dans ettiler.
Alt üst yaşanan bir hayat, daha fazla enerji saklıyor.
Odada çılgın gibi koşuşturma.
Bazı insanlar girişte oyalanıyorlardı.
Fanilasını ters giydi.
Köylüler bahar bayramı direğinin etrafında dans ediyorlar.
Meralarda dolaşmayı severim.
Kız yatağın üzerinde atlıyor.
- Lafı ağzında geveleme.
- Bin dereden su getirme.
- Kırk dereden su getirme.
Ayakkabılarını ters giymişsin.
Köpek topu kemirdi.
Tom çoraplarını tersyüz giymişti.
Orada durma. İçeriye gel.
Tom kazağını yanlış taraftan giydi.
Tom kazağı ters giydi.
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
Fare yatağın altında oradan oraya koşturuyordu.
Kızlar tekrar birbirlerini eleştiriyor.
Facebook hesabımı kurcalayıp durma!
Çocuk yatağın üzerinde zıpladı.
John yüksek sesle davulları çalıyordu.
O kazağını ters yüz giydi.
Tom kazağı ters giydi.
Arka tarafta şapkan var.
Tom insanların etrafında olmayı seviyor.
Turistler dükkanların etrafında dolaştı.
Tom beş parasız.
Sadece orada durma, bir şey söyle.
Tom bir sopa ile karınca yuvasını karıştırdı.
Ve bunu buraya saracağız. Yüzde yüz pamuk.
Ancak Pekin'deki tüm kömür santrallerini kapattılar.
Sizin de çevrenizde mutlaka bir mühendis vardır
Onun hakkında türlü türlü söylentiler yayılıyordu.
O, bütün gece yatakta dönüp durdu.
O her zaman şaka yapıyor.
O bu konuda övündü.
Bütün aile kamp ateşinin etrafında oturuyordu.
Tom sadece bir şey yapmadan verandada oturuyor.
- Artık nakit para taşımıyorum.
- Artık nakit taşımıyorum.
Tom neredeyse öğleyin uyandı.
Tom ve Mary bütün gün tartışırlar.
Tom ve Mary çimde yuvarlandı.
Hey sen ! Havuz başında koşmak yok !
Sözlerimi çarpıtıyorsun.
İpi etrafına dolayacağım. Şuradan geçirelim.
çevremizdeki insanlar yüzünden vazgeçeriz