Examples of using "Rede" in a sentence and their turkish translations:
- Saçmalama!
- Boş konuşma.
Daha yavaş konuş.
Tom'un konuşması mükemmeldi.
Öyle konuşma.
Devam edin ve konuşun.
Konuşmayı seviyorum.
- Çok konuşurum.
- Çok konuşuyorum.
Saçma konuşuyorum.
Ben çok fazla konuşuyor muyum?
Onun konuşması bizi harekete geçirdi.
O bir nutuk çekti.
Onun konuşmasını kaydetmelisin.
Bir konuşma yapmak zorunda mısın?
Sence çok konuşuyor muyum?
Hiçbir şey değildi.
François bir konuşma yaptı.
O bir konuşma yaptı.
Onun konuşması beni sıktı.
- Seninle konuşuyorum!
- Sizinle konuşuyorum!
- Sana diyorum!
Onun konuşması beni sıktı.
Tom'un konuşması güzeldi.
Okuma odasında konuşma.
Uykumda konuşurum.
Tom bir konuşma yaptı.
Onun konuşması mükemmeldi.
Tom'un konuşması beni sıktı.
Ne hakkında konuştuğumu tam olarak biliyorsun.
Seninle konuşmuyorum. Maymunla konuşuyorum.
- Saçma sapan konuşma.
- Boş konuşma.
O, iyi bir konuşma yaptı.
Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.
Onun uzun konuşması herkesi sıktı.
- Onun konuşması çok kısaydı.
- Konuşması çok kısaydı.
Onun önerilerini küçümseme.
Ben seninle konuşmuyorum.
Herkes dikkatle Tom'un konuşmasını dinliyordu.
Tom iyi bir konuşma yaptı.
Onun konuşması müthiş sıkıcıydı.
Kimse konuşmayı dinlemiyordu.
Konuşma yapmak zorunda mıyım?
Onun konuşması coşkulu alkışlarla karşılandı.
Ben sık sık Tom'la konuşurum.
Neden bahsettiğimi biliyorsun.
Kendi kendime mi konuşuyorum?
Tom, seninle konuşuyorum.
Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
- Konuşma yarım saat sürdü.
Konuşması üç saat sürdü.
Tom'la konuşmuyorum.
Ne dediğimi biliyorum.
Hillary'nin konuşmasını duydunuz mu?
Tom'un konuşması oldukça ilginçti.
Tom bugün bir konuşma yapıyor.
Avustralya hakkında konuşmayı seviyorum.
Güzel bir konuşma yaptı.
Kendimden bahsetmek istemiyorum.
- Seninle konuşurken ayağa kalk!
- Ben sizinle konuşurken ayağa kalkın!
ve cinsiyet kurallarına uyduğumda
ve bu başlı başına ayrı bir konuşma konusu.
Konuşma dinleyicileri derinden etkiledi.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.
Onun konuşması kısa bir konuşma.
Onun konuşmasıyla hayal kırıklığına uğradım.
Acilen bir konuşma yapmak zorunda kaldım.
Konuşmak istiyorsan, konuş.
Konuşması birçok güzel cümle içeriyordu.
Artık onunla konuşmuyorum.
Konuş benimle.
Ben gerçekten konuşma yapmak zorunda mıyım?
Artık onunla konuşmuyorum.
O konuşmayı hatırlıyorum.
Bu çok iyi bir konuşmaydı.
Tom çok konuştuğumu söylüyor.
Bizim müdür uzun bir konuşma yaptı.
Benimle konuş!
Tom kısa bir konuşma yaptı.
Konuşurken bana müdahale etme!
Üzülme. Tom'la konuşacağım.
Asla seninle tekrar konuşmayacağım.
O, konuşma şeklimi sevmiyor.
Önce sen konuş, sonra ben konuşacağım.
Onun konuşması bizi çok etkiledi.
Ben artık Tom'la konuşmuyorum.
Saçmalama!
Başkanın konuşması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Onun konuşmasının ana noktasını anlamadım.
DİSK genel başkanı Kemal Türkler konuşmasını yaparken
Profesörün konuşması mizah doluydu.
Konuşmaya hazırlanmak için çok az zamanım vardı.
İnsanların arkasından konuşmamalısın.
Onun teklifi hakkında konuşmaya değmez.
Ben telefonda konuşuyorum