Translation of "Anfing" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Anfing" in a sentence and their turkish translations:

Vor 30 Jahren anfing,

bu devrim

Maria war so glücklich, dass sie zu tanzen anfing.

Mary dansa başladığı için çok mutluydu.

- Ich hatte kaum das Haus verlassen, als es anfing zu regnen.
- Kaum hatte ich das Haus verlassen, als es anfing zu regnen.

Evden çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.

Sie schlief ein, kaum dass der Lehrer zu reden anfing.

Öğretmen konuşmaya başladığı an uykuya daldı.

Wie alt war Tom, als er mit dem Sprechen anfing?

Tom konuşmaya başladığında kaç yaşındaydı.

Ich war noch keine Meile gegangen, als es zu regnen anfing.

Yağmur yağmaya başladığında bir mil gitmemiştim.

Es ist vierzig Jahre her, seit ich anfing, Japanisch zu lernen.

Japonca okumaya başlayalı kırk yıl oldu.

Es ist sechs Jahre her, seit ich anfing, Englisch zu lernen.

İngilizce çalışmaya başlayalı altı yıl oldu.

Wir waren noch nicht weit gekommen, als es zu regnen anfing.

Yağmur yağmaya başladığında fazla uzağa gitmemiştik.

Kaum hatte ich das Haus verlassen, als es anfing zu regnen.

O, evden ayrılır ayrılmaz yağmur yağmaya başladı.

Es war alles in Ordnung, bis Tom mit dem Trinken anfing.

Tom içmeye başlayana kadar her şey iyiydi.

Ich hatte kaum das Haus verlassen, als es anfing heftig zu regnen.

Evden ayrılır ayrılmaz şiddetli şekilde yağmur yağmaya başladı.

Tom und Maria tanzten sofort los, als die Musikgruppe zu spielen anfing.

Orkestra çalmaya başlar başlamaz Tom ve Mary dans etmeye başladı.

- Das ist der Ort, wo alles anfing.
- Das ist die Stelle, wo alles begann.
- Das ist der Ort, wo alles begann.
- Das ist die Stelle, wo alles anfing.

Burası her şeyin başladığı yerdir.

Bevor ich anfing, Epidemiologen anzurufen und mit ihnen über die Risiken zu sprechen,

Epidemiyologları arayıp onlarla riskler hakkında konuşmadan önce

- Tom zog eine Schar Kinder an, als er anfing, auf seinen Bongotrommeln zu spielen.
- Tom zog eine Schar von Kindern an, als er anfing, auf seinen Bongotrommeln zu spielen.

Tom bongosunu çalmaya başlar başlamaz çocuklardan oluşan bir kalabalığı çekti.

Und dann, als ich wirklich anfing, zu recherchieren, verstand ich, dass das Risiko, Covid-19

Ama sonra araştırmaları derinlemesine incelemeye başladıkça Covid-19'u dışarıda koşu yapan

Dass ich erwachsen wurde, merkte ich daran, dass ich anfing, Ratschläge von meinen Eltern zu befolgen.

Ben ailemin tavsiyesini önemsemeye başladığımda büyüdüğümü fark ettim.

Jocelyn Bell wurde 1943 in Nordirland geboren. Ihr Vater war ein Architekt, der sehr gerne las. Jocelyn lieh sich oft die Bücher ihres Vaters, und diese Lektüre bewirkte es, dass sie anfing, sich für Astronomie zu interessieren.

Jocelyn Bell 1943 yılında Kuzey İrlanda'da doğdu. Babası okumayı seven bir mimardı. Jocelyn sık sık babasının kitaplarını ödünç alırdı. Onun okuması sayesinde, Jocelyn astronomi ilgilenmeye başladı.