Translation of "Forschung" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Forschung" in a sentence and their turkish translations:

Unsere Forschung zeigt dies

Yaptığımız araştırmalar bunu gösteriyor

Wenn wir diese Forschung machen

Eğer bu araştırmaları biz yaparsak

Er widmete sich der Forschung.

O kendini araştırmaya adadı.

Er widmet sich der Forschung.

O kendini araştırmaya adadı.

Der Wissenschaftler betreibt medizinische Forschung.

Bilim adamı tıbbi araştırma yapıyor.

Doch meine Forschung zeigt ganz deutlich,

Ancak benim araştırmamda, topladığımız en önemli,

Meine Forschung legt drei Hauptgründe nahe.

Araştırmam, bunun üç ana nedeni olduğunu gösteriyor.

Diese Art von mehrskaliger, mehrdimensionaler Forschung

Bu tür çok ölçekli, çok boyutlu bir keşif

Forschung in diesem Bereich zu unterstützen

bu alandaki araştırmaları desteklemek

Tom erhielt für seine Forschung den Nobelpreis.

Tom, araştırması nedeniyle Nobel ödülünü kazandı.

Sprachen sind wertvolle Objekte für wissenschaftliche Forschung.

Diller, bilimsel araştırma için değerli konulardır.

Dieses Buch ist das Ergebnis seiner passionierten Forschung.

Bu kitap, onun coşkulu araştırmasının bir sonucudur.

Zweifellos sollten wir mehr Zeit mit der Forschung verbringen.

Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.

Wir haben mit der jüngsten Forschung nicht Schritt gehalten.

Biz en son araştırmaya ayak uydurmadık.

Wir haben wenig Geld für die Forschung zur Verfügung.

Araştırma için mevcut az paramız var.

Forschung zu den Ursachen von Krebs ist sehr teuer.

Kanserin sebeblerinin araştırılması çok maliyetlidir.

Die NASA hat jahrelange Pionierarbeit in Forschung und Entwicklung geleistet.

NASA yıllarca araştırma ve geliştirmeye öncülük etti.

Wir müssen unsere Aufmerksamkeit auf die Türkei als diese Forschung richten

Türkiye olarak bizim bu araştırmalara önem vermemiz gerekiyor

Meine Forschung zeigt, dass dies auch für die Genesung nach Schlaganfall gilt.

Araştırmam bunun felçten iyileşmeye de uygulanabileceğini gösteriyor.

Aber in unserer Forschung scheint es, dass es aus dem Titel stammt

Fakat yaptığımız araştırmalarda başlıktan kaynaklı olduğu görülüyor

Wenn wir wüssten, was wir tun, würde man es nicht Forschung nennen, oder?

Ne yaptığımızı bilseydik buna araştırma denmezdi, değil mi?

Die japanische Fischereiflotte fängt jährlich mehr als 1000 Wale unter dem Vorwand wissenschaftlicher Forschung.

Japon balıkçılık filosu bilimsel araştırma bahanesiyle yılda 1000'den fazla balina yakalar.

Aus ökologischer Sicht sollte die Antarktis ausschließlich der Forschung vorbehalten bleiben und nicht touristisch oder wirtschaftlich erschlossen werden.

Ekoloji açısından, Antarktika turizm için ya da ticari keşif için değil, sadece araştırma için korunmalıdır.