Translation of "Widmete" in Turkish

Er widmete sich der Forschung.

O kendini araştırmaya adadı.

Sie widmete ihr Leben der Bildung.

Hayatını eğitime adadı.

Sie widmete sich ihrer kranken Mutter.

Kendini hasta annesine adadı.

Sie widmete ihr Leben der Behindertenhilfe.

O, özürlülere yardım etmek için hayatını adadı.

Er widmete sein Buch seiner Ehefrau.

Kitabını karısına ithaf etti.

Sie widmete ihr Leben der Musik.

O, hayatını müziğe adadı.

Tom widmete sein Leben der Armenhilfe.

Tom yoksullara yardım etmek için hayatını adadı.

Sie widmete ihr Leben der Wissenschaft.

O, hayatını bilime adadı.

Er widmete sein Leben der Erziehung.

Hayatını eğitime adadı.

Tom widmete sein Leben der Wissenschaft.

Tom hayatını bilime adadı.

Er widmete seine ganze Zeit dem Geschichtsstudium.

- Tüm vaktini tarih çalışmalarına ayırdı.
- Tüm zamanını tarih çalışmalarına adadı.

Er widmete sein Leben der medizinischen Arbeit.

Hayatını tıp mesleğine adadı.

Ihr Vater widmete sein Leben der Wissenschaft.

Babası hayatını bilime adadı.

Sie widmete all ihre Freizeit dem Angeln.

O, tüm boş zamanını balıkçılığa adadı.

Tom widmete sein Leben dem Studium dieses Phänomens.

Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış.

Die blinde Krankenschwester widmete sich der Pflege der Älteren.

Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.

Er widmete sein ganzes Leben, um arme Menschen zu unterstützen.

O tüm hayatını fakir insanlara yardım etmeye adadı.

Er widmete sein ganzes Leben, um armen Menschen zu helfen.

O, hayatını fakir insanlara yardım etmeye adadı.

Tom widmete sein Leben der Suche nach einer Lösung des Problems.

- Tom soruna bir çözüm bulmak için hayatını adadı.
- Tom probleme bir çözüm bulmak için hayatını adamış.

Er widmete sich der Malerei, ohne an Ruhm und Gewinn zu denken.

O ün veya servet düşünmeden kendini resme adadı.

- Er widmete sein ganzes Leben der Wissenschaft.
- Er verschrieb sein ganzes Leben der Wissenschaft.

Tüm yaşamını bilime adadı.