Examples of using "Legt" in a sentence and their turkish translations:
Araştırmam, bunun üç ana nedeni olduğunu gösteriyor.
Bir sinek kaç tane yumurta yumurtlar?
O her zaman kolunu boynuma koyar.
Somonlar yumurtalarını tatlı suya bırakır.
O kitabi masaya koyuyor.
Yarayı sıcak suya tutmak.
mesafeyi 20 yılda kat ediyor artık
- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.
- O tavuk son zamanlarda hiç yumurta yumurtlamadı.
- O tavuk son zamanlarda hiç yumurtlamadı.
O, her ay bir kenara biraz para koyar.
- Altın yumurtlayan kazı kesme.
- İşini kendi elinle bozma.
posasını ve çekirdeğini havada yere bırakır
Sadece fırtınanın geçmesini bekliyorlar.
O, her zaman karısının görüşlerine değer verir.
Defol.
Bu tavuk bu günlerde hiç yumurtlamıyor.
Bu tavuk her hafta kaç tane yumurta yumurtluyor?
Işık saniyede yaklaşık 186.000 mil hızla ilerliyor.
Onu yere koy.
O, kahvaltıdan önce duş yapmayı ihmal etmez.
Işık saniyede yaklaşık 186.000 mil hızla yol alır.
Tom gerçeğin değerini bilir.
Bir halat üzerinde dengenizi sağlayıp karşıya geçiyorsunuz.
Tom her zaman emniyet kemerini takar.
- Uyu.
- Yat.
- Yatağa git.
Onun, ayaklarını masaya koymasına izin verme.
Her hafta, Bayan Tanaka kötü gün için biraz para tasarruf eder.
Çatallar tabağın sol tarafına gidecek ve bıçaklar sağa gidecek.
Geceleri 40 kilometreye kadar yol teperek yemek arar.
İşe koyul.
Tom çamaşırlarını katlıyor.
Tom tabancasını yastığının altına koydu.
Acele et.
Kitaplarını yerine koy.
O, onun nasıl giyindiğine fazla dikkat etmez.
- Tom ile uğraşma.
- Tom'a bulaşma.
Anahtarı paspasın altına koy.
Tom çok sık öğle yemeğinden sonra bir saat şekerleme alır.
Onu buraya getirin ve divana yatırın.
Onu kimsenin görmeyeceği bir yere koy.
İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, pulluğu çekmek için çok zayıf, tavşanları yakalamak için yeterince hızlı koşamaz.
Sadece onu masaya geri koy.