Examples of using "Supplémentaire" in a sentence and their turkish translations:
Onların fazladan bir yatağı var.
Bizim ekstra paramız yok.
Ekstra bir battaniyeye ihtiyacım var.
harcanan kaloriler
Artık ekstra her vücudun sıcaklığı hoş karşılanıyor.
ek işler yapmaya başlıyor
Tom biraz daha zaman istedi.
- Bir sandalyeye daha ihtiyacımız var.
- Bize bir sandalye daha lâzım.
- Bir kaşığa daha ihtiyacımız var.
- Bize bir kaşık daha lazım.
- Bir tane daha boş anahtarın var mı?
- Yedek anahtarın var mı?
Onun sözleşmesi bir yıl daha geçerlidir.
Sana bir şans daha vereceğim.
Mary sana bir şans daha verecek.
Bir bira daha alabilir miyim, lütfen?
kutsal meslek yapan öğretmen ek iş yapmak zorunda
Bir ihtimal fazladan bir sözlüğün var mı?
İstiyorsanız ekstra yatak odasında kalabilirsiniz.
üzerlerine gelen ek suyun ağırlığından taşarlarsa?
Bir kahve daha alabilir miyim, lütfen.
Ekstra yardım olmadan bunu yapabileceğimizi sanıyorum.
Bir şişe daha şarap alacak kadar paramız var.
erişmek için yerel internet kısıtlamalarını aşmanıza olanak tanır ve ek şifreleme, genel Wifi'ı endişesiz hale getirir.
Atmosfere bu ilave sera gazı salınımının yapılması
Tartışmayı uzatmak fuzuli.
Tom biraz daha zaman istedi.
Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.
Yapmak istediğim son şey size daha fazla acıya neden olmamdır.
Neden bunu bir hafta kadar düşünmüyoruz?
Tom bir dilim daha karpuz istiyor.
Yedek anahtarın var mı?
fakat ek bir sıkıntı var herkes bunun dayısını bakan zannediyor
ve düzenli güncellemeler için bizi Facebook, Instagram veya Twitter'da da takip edebilirsiniz
Bir şişe şarap daha, lütfen.
Ödeviniz için size ek süre verme konusunda öğretmeninizi ikna edip edemeyeceğinize bir bakın.
Lütfen bana bir yedek battaniye ver.
- Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
- Daha fazla bilgi için burayı tıklayın.
Bir soru daha için zamanın var mı?
Sana bir şans daha vereceğim.
Ben o sorun ile ilgili daha fazla zaman harcamak istemediğimi fark ettim.
Sadece biraz daha zaman istiyorum.