Examples of using "Disposent" in a sentence and their turkish translations:
Yeterli paraları yok.
Onların şarabı var.
Onların fazladan bir yatağı var.
Onların bol miktarda suyu var.
Onların bol paraları var.
Onların bir planı var.
Onların bol zamanı var.
Şimdi çoğu lokantada bedava kablosuz internet var.
Onların bir arabası yok.
Onlar ikinci bir fabrika inşa etmek için yeterli sermayeye sahip.
Yaşamak için çok az şeyleri var.
- Bir bilgisayarları varmı ?
- Onların bir bilgisayarı varmı ?
Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.