Translation of "Salua" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Salua" in a sentence and their turkish translations:

Il salua la dame.

Kadına merhaba dedi.

Tom me salua poliment.

Tom beni kibarca selamladı.

Il me salua d'un sourire.

- O bir tebessümle beni selamladı.
- O, beni tebessümle selamladı.

Personne ne salua la proposition.

Hiç kimse, öneriyi memnuniyetle karşılamadı.

Lincoln salua son ancien opposant politique.

Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı.

Elle le salua en agitant la main.

O, elini sallayarak onu selamladı.

Suzanne salua ses invités à la porte.

Suzanne ziyaretçilerini kapıda karşıladı.

Elle le salua gaiement, comme à son habitude.

O, her zaman yaptığı gibi neşeyle onu selamladı.

Dès qu'elle me vit, elle me salua d'un sourire.

O beni görür görmez bir gülümseme ile beni selamladı.

- D'un signe, elle me dit "au revoir".
- Elle me salua pour prendre congé.

Bana veda etmek için elini salladı.

- Tom salua Mary avec un sourire.
- Tom a salué Mary avec un sourire.

Tom Mary'yi bir tebessümle selamladı.