Translation of "Lincoln" in Turkish

Lincoln était Républicain.

Lincoln bir Cumhuriyetçi idi.

Lincoln était républicain.

Lincoln bir Cumhuriyetçi idi.

Lincoln est mort en 1865.

Lincoln 1865 yılında öldü.

Lincoln était opposé à l'esclavage.

Lincoln köleliğe karşı idi.

Lincoln lui-même était taciturne.

Lincoln kendini sessizdi.

Lincoln est retourné à Washington.

Lincoln Washington'a döndü.

Lincoln est admiré pour son leadership.

Lincoln liderliği yüzünden takdir edilmektedir.

Mon fils veut ressembler à Lincoln.

Oğlum, Lincoln olmak istiyor.

Lincoln fut un grand homme d'État.

Lincoln büyük bir devlet adamıydı.

Lincoln fut élu président en 1860.

Lincoln 1860 yılında başkan seçildi.

Lincoln salua son ancien opposant politique.

Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı.

Lincoln a donné la liberté aux esclaves.

Lincoln köleleri serbest bıraktı.

Abraham Lincoln est un être humain célèbre.

Abraham Lincoln ünlü bir kişidir.

Douglas accepta enfin de parler avec Lincoln.

Douglas sonunda Lincoln ile konuşmayı kabul etti.

Les Étatsuniens admirent Lincoln pour son honnêteté.

Amerikalılar Lincoln'a dürüstlüğü için hayranlar.

Je voudrais lire quelques livres sur Lincoln.

Lincoln hakkında bazı kitaplar okumak istiyorum.

Lincoln entreprit l'abolition de l'esclavage aux États-Unis.

Lincoln ABD'de köleliğin kaldırılması için yola çıktı.

Lincoln était triste de ne pas avoir gagné.

Lincoln kazanmadığı için üzgündü.

Mon parcours a commencé à Lincoln dans le Nebraska.

Benim maceram Lincoln, Nebraska'da başlıyor.

Le Président Lincoln était ce qu'on appelle un autodidacte.

Başkan Lincoln kendi kendini yetiştirmiş bir insandı.

Lincoln était un bon politicien et un avocat intelligent.

Lincoln iyi bir siyasetçi ve akıllı bir avukattı.

En 1860, Lincoln fut élu Président des États-Unis d'Amérique.

- 1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
- 1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.
- 1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.

- Ils demandèrent à Madame Lincoln où elle voulait que son époux fût enseveli.
- Elles demandèrent à Madame Lincoln où elle voulait que son époux fût enseveli.

Onlar Bayan Lincoln'a kocasının nereye gömülmesini istediğini sordu.

La biographie de Lincoln est lue par des enfants du monde entier.

- Lincoln'un hayatı bütün dünyada çocuklar tarafından okunur.
- Lincoln'ün biyografisi tüm dünyadan çocuklar tarafından okunur.

- Abraham Lincoln, le 16e Président des États-Unis, est né dans une fuste au Kentucky.
- Abraham Lincoln, le 16e Président des États-Unis, est né dans une cabane au Kentucky.

Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. başkanı Abraham Lincoln, Kentucky'de bir kulübede doğdu.

Le Président Lincoln fut assassiné d'une balle dans la tête, juste derrière l'oreille gauche.

Başkan Lincoln kulağının tam sol arkasından kafasına sıkılan bir kurşunla bir suikast sonucu öldürüldü.