Translation of "Ancien" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ancien" in a sentence and their turkish translations:

Lequel est ancien ?

Hangisi eski?

- Ce livre est très ancien.
- C'est un livre très ancien.

O kitap çok eski.

Regardez, un ancien baril !

Baksanıza, eski bir fıçı!

C'était cet ancien instrument

İşte bu antik müzik aleti.

Si un ancien terroriste...

Eğer eski bir terörist...

C'est un ancien détenu.

- O bir sabıkalı.
- O bir eski hükümlü.

Ce bâtiment est ancien.

Bu bina eski.

Quel livre ancien c'est !

Ne kadar eski bir kitap!

J'apprends le grec ancien.

Antik Yunanca öğreniyorum.

- Voulez-vous récupérer votre ancien poste ?
- Veux-tu récupérer ton ancien poste ?

Eski işini geri ister misin?

C'est un modèle plus ancien.

Bu daha eski bir model.

Elle détesta son ancien ami.

Eski arkadaşına düşman oldu.

Elle vend un ancien chapeau.

O vintaj bir şapka satıyor.

Je parle le grec ancien.

Eski Yunanca konuşuyorum.

Ce livre est très ancien.

O kitap çok eski.

C'est un livre très ancien.

O kitap gerçekten eski.

Achille était un ancien héros Grec.

Achilles antik bir Yunan kahramanıydı.

- Lequel est ancien ?
- Lequel est vieux ?

Hangisi eski?

L'un est neuf, l'autre est ancien.

Biri yeni. Diğeri eski.

Lincoln salua son ancien opposant politique.

Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı.

Il y avait un beau bâtiment ancien

güzel antik bir yapı vardı artık

Le Kabuki est un art japonais ancien.

Kabuki eski bir Japon sanatıdır.

C'est une lettre de mon ancien professeur.

Bu benim eski öğretmenimden gelen bir mektup.

Et de faire appel à un pouvoir ancien.

ve en eski türden bir güç yaratmak.

Après une journée passée dans un temple ancien,

Kadim bir tapınağa sığınarak geçirilen bir günün ardından...

L'hébreu moderne est plus facile que l'hébreu ancien.

Modern İbranice, Eski İbranice'den daha kolaydır.

C'était un ancien professeur d'université et un chercheur.

O eski bir üniversite profesörü ve araştırmacısıydı.

L'autre jour, j'ai croisé mon ancien voisin en ville.

Geçen gün kentte eski komşuma rastladım.

- C'est un aîné.
- C'est un ancien.
- C'est un retraité.

O bir kıdemli.

Tom a vu son ancien employeur à une conférence.

Tom eski patronunu bir konferansta gördü.

Cet ordinateur est beaucoup plus rapide que mon ancien.

Bu bilgisayar benim eski bilgisayarımdan çok daha hızlı.

Nous voyons ici ce paysage volcanique ancien dans le Pilbara.

İşte tekrar, Pilbara'da yer alan antik volkanik tabiat manzarası.

Ils ont rendu le nom de la période Pasha ancien

ismini paşa dönemini eski yaptılar

- J'ai vu un ancien ami.
- J'ai vu une ancienne copine.

Eski bir arkadaşımı gördüm.

Le Shitennouji est le temple le plus ancien du Japon.

Shitennouji, Japonya'daki en eski tapınaktır.

Député Musa, un ancien député au Conseil de la présidence du

, Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi'nde eski bir milletvekili olan milletvekili Musa

Veux-tu toujours que je donne ton ancien ordinateur à Tom ?

Hâlâ eski bilgisayarını Tom'a vermemi istiyor musun?

J'ai reconnu mon ancien prof de musique au cours de la soirée.

Ben partide eski müzik öğretmenimi tanıdım.

Je suis allé à l'université seulement pour revoir mon ancien prof de français.

Ben sadece eski Fransızca öğretmenimi görmek için üniversiteye gittim.

Cet arbre est le plus grand et le plus ancien de la forêt.

Bu ağaç, bu ormandaki en uzun ve en yaşlı olanıdır.

Avec les conseils avisés du lieutenant-colonel Rémy Porte, ancien historien en chef de l'

Mareşal olarak başarılarına ilişkin kendi değerlendirmemize göre sıralandı

On cherche un ancien de la tribu qui est censé me retrouver pour récupérer les vaccins.

Aşıları almak için benimle buluşacak olan  kabile üyesini arıyoruz.

Avec les conseils avisés du lieutenant-colonel Rémy Porte, ancien historien en chef de l'armée française.

Mareşal olarak başarılarına ilişkin kendi değerlendirmemize göre sıralandı .

Avec eux se trouvait l'astronaute recrue Roger Chaffee, un ancien pilote d'avion espion qui a effectué des

Onlarla birlikte , Küba Füze Krizi sırasında keşif görevlerinde

ancien président syrien , Hafez al-Assad, est Bachar al-Assad. Le jeune homme, loin de la vue de la

kız Bin dokuz yüz doksan yılda eski Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın