Examples of using "Salué" in a sentence and their turkish translations:
Komşularıma selam verdim.
O ebeveynlerini selamladı.
Dün oğlunuza rastladım ve o bana kibarca selam verdi.
uzlaşma hükümeti başkanı Fayez al-Sarraj'ın yanı sıra kaybeden adaylar Mareşal
O, bana elini salladı.
O benim varlığımın farkındaydı fakat benimle selamlaşmadı.
Tom Mary'yi bir tebessümle selamladı.
Dün senin oğlununla karşılaştım ve o beni kibarca selamladı.
yerine getirmek için parlamentonun yetmezliği olarak