Examples of using "Hier" in a sentence and their turkish translations:
Dün mü?
O, dün öldü.
Sen dün okulu astın mı?
Dün onu aradın mı?
Dün benim doğum günümdü.
Dün seni gördüm.
- Dün sıcaktı.
- Dün hava sıcaktı.
Dün geldim.
Dün çalıştın mı?
Dün Mary ile buluştum.
O dün oradaydı.
O dün öldü.
Dün Tom geldi.
Dün benim doğum günümdü.
Dün oraya gittim.
Dün gece beni aradın mı?
Onlar dün bizi gördüler.
Dün pazardı.
Dün hastaydım.
Dün oradaydım.
Dün meşguldüm.
Dün perşembeydi.
Dün pazartesiydi.
Dün hastaydım.
Dün mutluydum.
Dün yağmur yağıyordu.
Ne yazık ki dün yağmur yağdı.
Biz onu dün yaptık.
Dün işim yoktu.
Cenaze töreni dündü.
- Dün bir kitap aldım.
- Dün kitap aldım.
- Dün bir kitap satın aldım.
Dün raporumu teslim ettim.
Dün gece beni aradın mı?
Dün Tatoeba'da sorun vardı.
Kaza, önceki gün oldu.
Dün işi bitirdim.
Onu dün gördüm.
Dün gece yorgun muydun?
Dün, o geç döndü.
Mektubunu dün aldım.
Dün onun mektubunu aldım.
- Dün bir kitap aldım.
- Dün bir kitap satın aldım.
- Dün buraya ulaştım.
- Buraya dün geldim.
Dün babama yardım ettim.
O dün oraya gitti.
Dün mesajını aldım.
Dün radyo dinliyor muydun?
Dün birini gördüm.
Dün onun mektubunu aldım.
Hava dün çok kötüydü.
Biletleri dün aldım.
Dün bir kitap aldım.
Dün burada değil miydin?
Dün bir dolunay vardı.
Dün futbol oynadım.
Dün tutulmayı gördün mü?
Dün cumartesi değil, pazardı.
Dün geç kaldın.
Dün sabah beni aradın mı?
Dün neden o kadar meşguldün?
Geçtiğimiz akşam eğlendin mi?
Dün sinemaya gittim.
Dün hava sıcaktı.
Dün çok meşguldüm.
Dün hava soğuktu.
O dün bana yazdı.
Tom dün buradaydı.
Buraya dün taşındım.
Dün, o bana gülümsedi.
Onu dün yaptım.
Dünden beri yağmur yağıyor.
Dün Christina'yla buluştum.
O, dün öldü.
Dün ona yardım ettim.
Dün kar yağdı.
- Dün intihar etti.
- Dün, o intihar etti.
Ben dün çok fazla yedim.
Tom dün yoktu.
Onunla dün tanıştım.
O, dün kendini öldürdü.
- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.