Examples of using "Sûre" in a sentence and their turkish translations:
Bunun hakkında emin misin?
Yapacağımdan emin değilim.
Lucy kesin gelecek.
O başaracağından emindir.
Kesinlikle eminim!
Kesinlikle emin değilim.
O, hazır olduğundan emin değil.
Seni burada bulacağıma emindim.
Bundan emindim.
Başarılı olacağıma eminim.
O bunu yapmak istediğinden emin değil.
Bu şeyin güvenli olduğundan emin misin?
şoförün ırkçı olduğundan emin oluyordum.
Tom'un iyi olduğuna eminim.
Haberi güvenilir bir kaynaktan aldım.
Hazır olduğundan emin değilim.
"Doğru kararı verdiğine emin misin?
Sessizlik... ...en güvenli strateji.
emin bir şekil de konuşmak ta yarala dı
O, ne yapacağından emin değildi.
Bir yol bulacağınızdan eminim.
Neredeyse bundan eminim.
Bunu tamamlamak istediğinden emin misin?
Emin olmak zorundaydım.
Sebebinden emin değilim.
Tom'un onu yapacağından eminim.
Tom'un Park Caddesi'nde yaşadığından oldukça eminim.
Eminim her şey iyi olacak.
Tenis maçını kazanacağımdan eminim.
Benimle birlikte yaşamak istediğinden emin misin?
Mary'nin çok iyi yapacağına eminim.
Ben olumluyum.
Artık emin değilim.
"Onu yapacağız. Ben eminim." "Ben sadece endişeliyim."
Tom'un onu yapmadığından oldukça eminim.
Tamamen emin değilim.
- Onların kazanacağından eminim.
- Ben onların kazanacaklarından eminim.
- Eminim kazanacaklar.
Ondan hoşlanacağına eminim.
Kötü niyetli olmadıklarını biliyorum.
Moderatör: Nick, eminim bu soruyu çok fazla duyuyorsundur.
Ama yüzde yüz bildiğim şey, yemenin güvenli olduğu
Hala gövdeye bağlı olduğumdan emin değilim.
Şu anda bildiğim şey, kararlı olduğum.
O güvensiz ve düşük benlik saygısı var.
Ben onun hakkında emin değildim.
Şu günlerde, bir güvenlik bölgesi her zaman güvenli değildir.
Emin misin?
Ama yüzde yüz bildiğim şey yemenin güvenli olduğu.
- Bu konuda çok emin olmazdım.
- Bundan tam emin olmazdım.
Ben cümlemden eminim.
O kadar emin değilim.
Onun erken gideceğime eminim.
Sadece emin değilim.
Gerçekten emin değildim.
Onun erken gideceğine eminim.
Hiçbir şeyden emin değilim.
Eminim.
Bunun mümkün olduğundan emin değilim.
Bundan emin misin?
Her şeyin iyi olduğundan emin misin?
- Ben onun başarısından eminim.
- Onun başarısından eminim.
- Onun başaracağından eminim.
Bir çözüm bulacaksın, eminim.
Çocuğumu nasıl yetiştirmem gerektiği konusunda kendime güvenimi artırdı.
Bundan eminim.
- Ondan gerçekten emin misin?
- O konuda gerçekten emin misin?
Tom'un karıştırıldığından eminim.
Emin misin? Neden olmasın?
Hazır olduğumdan emin değilim.
Bu konuda emin değilim.
Her şeyin iyi gideceğinden eminim.
Onun yeterli olduğunu düşünüyor musun?
Anladığımdan emin değilim.
Katıldığımdan emin değilim.
Onu yapabileceğinden emin misin?
Bunun bekleyebileceğine eminim.
Tom'u ikna edebileceğimden eminim.
Her şeyin iyi olduğuna eminim.
Tom'un onu yapacağından eminim.
Bunu sevdiğimden emin değilim.
Tom'un memnun olacağına eminim.
Tom'un yarın geleceğinden eminim.
Bunun hakkında emin misiniz?
Bunu halledebileceğimizden eminim.
Tom'u tanımadığına emin misin?
Onun bunu görüp görmediğinden emin değilim.
Bunu seveceğinden eminim.
Onların birlikte çok mutlu olacaklarına eminim.
Sanırım, bu tüm sorularım için ortak cevap bu olacak.
Emin değilim.
Her şeyin düzeleceğine eminim.
Onun adresini kesin olarak bilmiyorum.
Sebebinden emin değilim.
Ne yapacağımdan emin değildim.
Bunu istediğimden emin değilim.