Translation of "Ruse" in Turkish

La pauvreté mène à la ruse.

- Yoksulluk kurnazlık öğretir.
- Yoksul geçimini düzeltmek için her yolu dener.

J'ai été persuadé de le faire par la ruse.

Ben onu yapmaya kandırıldım.

L'appel téléphonique était une ruse pour le faire sortir de la maison.

Telefon görüşmesi onu evden çıkarmak için bir hileydi.

Tous ces mots sucrés n'étaient qu'une ruse destinée à coucher avec elle.

Bütün o tatlı sözcükler yalnızca onun yatmasını amaçlayan bir hileydi.