Examples of using "Remise" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir indirim yapar mısınız?
Karar ertelendi.
daha şimdiden baştan tanımlanıyor.
O konuya daha sonra gelelim.
Onların bir kulübesi yok.
Bana ne kadar indirim verebilirsin?
- Garajda unuttum.
- Onu garajda unuttum.
Ben iyileştim.
Oyun gelecek pazara kadar ertelendi.
Öğrenci indirimi var mı?
Tamamen iyileştin mi?
Onu biraz ucuz veremez misin?
Bob partinin Çarşambaya kadar ertelenmesini önerdi.
Düzenleme kaldırıldı ama sonra yeniden yürürlüğe kondu.
İlk siparişiniz% 5 oranında özel indirime tabidir.
Bana bir indirim yapar mısın?
Arabayı %10 indirimli aldım.
Ekonomi, mali krizden hala tamamen kurtulmadı.
Korkunç derecede meşgulüm çünkü raporun verilme tarihi yakındır.
Nezlen geçti mi?
Erteleme düğmesine bastım ve tekrar yatmaya gittim.
3000 adet satın almayı kabul ederseniz yüzde 3 indirim yapacağız.
Opera şarkıcısı boğaz ameliyatıyla iyileştikten sonra sesini dikkatle test etti.
dekan ise bari mezuniyet töreninde basına haber verelim diyerek ikna etti Kemal Sunal'ı
Kötü üşütmemi henüz atlatamadım.
- Sınıf birincisi oldu.
- Sınıf birincisi olarak mezuniyet konuşmasını yapan öğrenci oldu.