Examples of using "Résidence" in a sentence and their turkish translations:
bu karınca rezidansı
işte rezidans deyince gözünüzün önüne rezidans geldi gerçekten ama
- Onun nerede olduğunu bulamadık.
- Onun bulunduğu yeri bulamadık.
O bizim ev.
Apartmanda evcil hayvanlara izin verilmez.
Başbakan zaten ikamet ettiği kentte oy kullandı.
O etrafı çevrili güvenlikli sitede yaşıyor.
deyim yerindeyse farklı bu müteahhit gibi rezidans yapıyor
Hepimiz aynı yurtta yaşarız.
Bizim yurdun ısıtma sistemi düzgün çalışmıyor.