Translation of "Cela " in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Cela " in a sentence and their turkish translations:

- N'oubliez jamais cela.
- N'oublie jamais cela.

Onu asla unutma.

- Savais-tu cela ?
- Saviez-vous cela ?

Onu biliyor muydunuz?

- Cela semblait personnel.
- Cela paraissait personnel.

Kişisel görünüyordu.

- Apprécierais-tu cela ?
- L'apprécierais-tu ?
- Aimerais-tu cela ?
- Aimeriez-vous cela ?

Onu ister misin?

J'adore cela.

Bunu seviyorum.

Cela change

değişiyor

Considérez cela.

Şuna bakın.

Cela signifie

Bunun anlamı şu

Cela m'inquiète.

Onun hakkında endişeliyim.

J'utilise cela.

Ben bunu kullanıyorum.

J'interdis cela.

Bunu yasaklıyorum.

Cela fonctionnera.

O çalışacak.

J'honore cela.

Onu onurlandırıyorum.

Cela guérira.

Bu iyileşecek.

Changeons cela.

Onu değiştirelim.

Écoute cela.

Bunu dinleyin.

Cela s'avéra.

Bu gerçekleşti.

Ignorons cela !

Bunu görmezden gelelim.

Cela aurait été risqué de faire cela.

Onu yapmak riskli olurdu.

- Ils aimeront cela.
- Ils vont aimer cela.

Onlar onu sevecekler.

- Cela semble improbable.
- Cela semble peu probable.

O pek mümkün görünmüyor.

- Cela ira-t-il ?
- Cela passera-t-il ?
- Cela s'adaptera-t-il ?

Bu uyar mı?

- Peux-tu répéter cela ?
- Pouvez-vous répéter cela ?
- Peux-tu redire cela ?

- Onu tekrar söyler misin?
- Tekrar eder misin?
- Tekrar söyler misin?
- Tekrar edebilir misin?
- Tekrar söyleyebilir misin?

- Cela t'offense-t-il ?
- Cela vous offense-t-il ?
- Cela t'offusque-t-il ?
- Cela vous offusque-t-il ?

O sizi rencide ediyor mu?

- Vous ai-je dit cela ?
- Vous ai-je conté cela ?
- T'ai-je conté cela ?
- T'ai-je dit cela ?

Sana bunu anlatmış mıydım?

- Cela ne peut être !
- Cela ne peut pas être !
- Cela ne se peut !

Bu olamaz!

Comment cela me fait-il face à cela?

nasıl bunu benim karşıma çıkarıyor diye

- Pourquoi font-ils cela ?
- Pourquoi font-elles cela ?

Onlar bunu niçin yapıyorlar?

- J'espère qu'il verra cela.
- J'espère qu'elle verra cela.

Umarım o bunu görür.

- Pourquoi demanderais-tu cela ?
- Pourquoi demanderiez-vous cela ?

Neden onu soruyorsun?

- Tu veux cela, non ?
- Vous voulez cela, non ?

- Onu istiyorsun, değil mi?
- Onu istiyorsunuz, değil mi?

- Cela me rendra heureuse.
- Cela me rendra heureux.

Bu beni mutlu edecek.

- Cela vous réjouit-il ?
- Cela te réjouit-il ?

Bunun hakkında mutlu musun?

- Comment nommez-vous cela ?
- Comment nommes-tu cela ?

- Ona ne dersiniz?
- Buna ne demeli?

- Pourquoi fait-il cela ?
- Pourquoi fait-elle cela ?

O bunu niçin yapıyor?

- Cela vous satisfait-il ?
- Cela te satisfait-il ?

O seni tatmin ediyor mu?

- J'arrangerai cela pour vous.
- J'arrangerai cela pour toi.

Bunu senin için ayarlayacağım.

- Cela doit être difficile.
- Cela doit être dur.

Bu zor olmalı.

- Ça se produit.
- Cela arrive.
- Cela se produit.

Bu olur.

- Cela paraît très improbable.
- Cela semble très improbable.

Oldukça muhtemel görünmüyor.

- Pourrais-tu répéter cela ?
- Pourriez-vous répéter cela ?

Onu tekrar söyler misin?

- N'oublie juste pas cela.
- N'oubliez juste pas cela.

Sadece bunu unutma.

- Vas-tu acheter cela ?
- Allez-vous acheter cela ?

Onu alacak mısın?

- Cela m'a rendu triste.
- Cela m'a rendue triste.

Bu beni üzdü.

- Cela vous rendrait-il heureux ?
- Cela vous rendrait-il heureuse ?
- Cela vous rendrait-il heureuses ?
- Cela te rendrait-il heureux ?
- Cela te rendrait-il heureuse ?

O seni mutlu eder miydi?

- Cela ne sert à rien de faire cela.
- Il est inutile de faire cela.

Onu yapmanın bir anlamı yok.

- Comment rendez-vous compte de cela ?
- Comment expliquez-vous cela ?
- Comment rends-tu compte de cela ?
- Comment expliques-tu cela ?

Onun hesabını nasıl verirsin?

Ressentez-vous cela ?

Bunu hissediyor musunuz?

Pour comprendre cela,

Nedenini anlamak için

Cela semblait familier.

Tanıdık geliyor.

Comment faire cela ?

Bunu nasıl yapabilirsiniz?

J'apprécie vraiment cela.

- Buna gerçekten değer veriyorum.
- Onu gerçekten takdir ediyorum.

Qui sait cela ?

Onu kim biliyor?

Que signifie cela ?

- Bu ne anlama geliyor?
- Onun anlamı nedir?

Cela semble effrayant.

O korkutucu görünüyor.

Sens-tu cela ?

Kokuyu alıyor musun?

Cela tombe bien.

Harika zamanlama!

J'aurais aimé cela.

Bunu isterdim.

J'allais utiliser cela.

Onu kullanacaktım.

J'ai vu cela.

Onu gördüm.

J'aimerais beaucoup cela.

Ben bunu çok fazla istiyorum.

Cela a aidé.

O, işe yaradı.

Cela semble merveilleux.

- Şaşırtıcı görünüyor.
- İnanılmaz görünüyor.

Cela devrait suffire.

O yeterli olmalı.

Entendez-vous cela ?

Onu duyuyor musun?

Cela m'indiffère complètement.

Ben ona tamamen kayıtsız değilim.

Cela aide beaucoup.

- Çok işime yaradı.
- Bu çok yardımcı olur.

J'insiste sur cela.

Bu konuda ısrar ediyorum.

Tom voulait cela.

- Tom onu istedi.
- Tom onu istiyordu.

Cela devient pénible.

Bunların hepsi biçimsiz oluyor.

Cela se complique.

Bu karmaşık oluyor.

Cela nous appartient.

O bize ait.

Faisons cela ensemble.

Onu birlikte yapalım.

Cela semble clair.

O temiz görünüyor.

Cela était détruit.

O imha edilmişti.

Cela arrive occasionnellement.

Bu ara sıra olur.

Cela devient ennuyant.

Bu sıkıcı olmaya başlıyor.

Cela importe beaucoup.

Çok önem taşıyor.

Cela arrive régulièrement.

Bu sık sık olur.

J'avais oublié cela.

Ben onu unutmuşum.

C’est exactement cela.

Konu işte tam da bu.

Tom croit cela.

Tom ona inanıyor.

Nous savions cela.

Onu biliyorduk.

Nous avons cela.

Buna sahibiz.

J'ai remarqué cela.

Onu fark ettim.

Cela pourrait fonctionner.

O işe yarayabilir.

Cela sonne bien.

O iyi görünüyor.

Qui détient cela ?

Kim ona sahip?

Cela doit changer.

O değişmek zorunda.

Laissez-nous cela !

Onu bize bırak.