Examples of using "Plaintes" in a sentence and their turkish translations:
Çok fala şikayet alıyorum.
Şikayetler nadirdir.
- Şikayetlerinden bıkmaya başlıyorum.
- Şikayetlerinden usanmaya başlıyorum.
Onun şikayetleri hiç bitmez.
Hiç şikâyetim yok.
Senin şikayetlerini dinlemekten yoruldum.
Ben senin şikâyetlerinden usandım.
O hep şikayetleri ile benim canımı sıkar.
Senin şikayetlerin burnumdan geldi.
Şikâyetler nasıl değerlendiriliyor?
O, şikayetleri ile her zaman benim canımı sıkıyor.
Bizim şikayetlerimiz yoktu.
Çok şikayetim vardı.
Senin hakkında başka şikayet duymak istemiyorum.
Tom, Mary'nin şikâyetlerinden bıktı.
Herhangi bir şikâyetimiz yok.
Onun mırıltıları, hakaret ve şikayetlerin habercisidir.
Ben, şikâyetinden bıktım.
O politika hakkında bir sürü şikayet vardı.
Tom'un davranış şekli ile ilgili çok sayıda şikâyetler olmuştur.
Onun şikâyetlerini dinlemekten usandım.
1460 yılına gelindiğinde, Transilvanya Saxonları Vlad'a karşı öfkelerini
Bizim sınıf arkadaşlarınıza nasıl davrandığınız hakkında bir sürü şikayetlerimiz vardı.
Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.