Examples of using "Pistolet" in a sentence and their turkish translations:
Sadece bana silahı ver.
Dikkat et, adamın silahı var.
Silah yüklü değil.
O, bu silahı yüklü bulundurur.
- Tom bir silah satın aldı.
- Tom bir tabanca satın aldı.
Silah dolu değildi.
Sami silahı gizledi.
Tom silahını yüklemeye başladı.
Silahı masanın üzerine koy.
Tom tabancasını yastığın altına koydu.
Bu tabanca ile hedefe nişan al.
Sami bir şok silahı satın aldı.
Bana bu silahı kullandırtma.
O silahını çekiverdi.
Al Capone, Thompson makineli tüfek kullandı.
Dan her zaman silah taşıdı.
Mary silahını aldı ve onu vurdu.
Tom silahını çekti ve ateş etti.
Tom'un parmak izleri tabancanın üstündeydi.
Evimde bir silah istemiyorum.
Onun bir silahı yok.
Polis suçlunun silahını bırakmasını istedi.
Tom'un silahı kayıp.
Elinde bir tabancası olan bir kadına asla güvenme.
- Tom silahını çıkardı.
- Tom emaneti çıkardı.
O, kafasına bir silah dayadı ve tetiği çekti.
Tom bir silahı varmış gibi yaptı.
Ben bir silah çaldım.
Onları sebzelerden uzak tutmak için bahçemdeki tavşanları bir su tabancası ile vurdum.