Examples of using "Perspective" in a sentence and their turkish translations:
Bunları değerlendirirsek
Önemli olarak TSSB bakış açısından bakarsak
Bakış açım bilişsel bir dönüşüm geçiriyor,
Şimdi bunu biraz irdeleyelim,
Bunu masaya yatıracak olursak
O anda tüm bakış açım değişiyor
Tehlike önümüzde.
Yani, umduğundan daha pembe bir gelecek sunar.
Küçük bir tarihsel perspektifin çok yol kat ettiğini düşünüyorum.
biliyorum ki bu onların bakış açısını ve yaklaşımını değiştirecektir.
Hayata karşı bakış açısı umarım bizler için de bir ilham kaynağı olmuştur
Perspektif ve derinlikteki ilerleme artık daha gerçekçi resimlerin çizilmesini sağlıyordu
Ney, iç savaş ihtimalinden dehşete düşmüştü ve krala
O döneme kadar dümdüz resimler çizilirken o tabloyla beraber perspektif bir çalışma olmuş
Ölüm olmasaydı hiç kimse hayata değer vermezdi. Bunun için bir isim bile bulamayabiliriz.