Examples of using "Téléphoné" in a sentence and their turkish translations:
- Onu aradın mı?
- Ona telefon ettin mi?
O beni aradı.
O bana telefon etti.
- Kim telefon etti?
- Telefon eden kimdi?
Bir kız beni aradı.
- Ben onu aradım.
- Ona telefon ettim.
Bill dün gece beni aradı.
Ne yazdın ne de telefon ettin.
- Paul az önce telefon etti.
- Paul demin aradı.
- Paul az önce aradı.
Bana tekrar tekrar telefon etti.
Dün onu aradım.
Niçin aramadın?
Dün onu aradın mı?
Tom beni Boston'dan aradı.
- Babama telefon ettim.
- Pederi aradım.
- Babamı çağırdım.
Bu akşam bir adam bana telefon etti.
Birisi aradı.
Hiç kimse aramadı.
- Tom telefon etti.
- Tom aradı.
Aradım ve Tom'muşum gibi davrandım.
Lalita aradı.
Kimin aradığını bilmek istiyorum.
Ne yazdın ne de telefon ettin.
Kime telefon etti?
Tom arkadaşına telefon etti.
Gelmeden önce niçin telefon etmedin?
Geleceğinden emin olmak için onu aradım.
- Onu aradım.
- Ben onu aradım.
- Ona telefon ettim.
Ben dışardayken beni arayan oldu mu?
Üzgünüm ama o aramadı.
Ben istasyondan annemi aradım.
Onu derhal aradım.
Sami, Leyla'ya telefon etti.
"Biri polisi aradı mı?" "Ben aradım."
Sen telefon ettiğinde ben sadece alışverişe çıkmak üzereydim.
O, havaalanına vardıktan sonra karısı ile bir telefon görüşmesi yaptı.
O telefon ettiğinde biz tam ayrılmak üzereydik.
O beni aradığında yatmak üzereydim.
Ben onu aradığımda, o henüz eve gelmişti.
- Telefonda konuştum.
- Telefon görüşmesi yaptım.
Tom bizi aradı.
Dün onu aradın mı?
Ben akşam saat on birde onu aradığımda o zaten yatmaya gitmişti.
Ben bu nedenle ona telefon ettim.
Sen telefon ettiğinde ben çıkmak üzereydim.
Neden gecenin bir vakti beni aradınız?
Tom bana telefon ettiğinde evden ayrılıyordum.
Dün gece beni aradın mı?