Examples of using "Majeures" in a sentence and their turkish translations:
Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.
büyük felaketleri önleme şansına sahip olabilir.
Herhangi bir yenilik yok.
İki türü var:
Bütçe açığının azaltılması hükümetin büyük bir endişesidir.
çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.
Bütün harika liderlerin genelde tek bir karakteristik özelliği vardır: kendi zamanlarındaki halklarının en büyük endişesine açıkça karşı koymak. Daha fazlası değil, sadece bu, liderliğin esasıdır.