Examples of using "L'entendit" in a sentence and their turkish translations:
Onun yardım için bağırdığı duyuldu.
O, duşta şarkı söylerken duyuldu.
O onun gözde şarkısını söylediğini duydu.
Onun çığlık attığını duydu.
O, zilin çaldığını duyar duymaz telefona cevap verdi.
Tom yardım için bağırdı, ama kimse onu duymadı.
O, gece yarısında onun ağladığını duydu.
Ses gittikçe zayıfladı, artık duyulmayıncaya kadar.
Onun şarkı söylemesini duydu.
O onun bağırdığını duydu, bu yüzden onun yatak odasına koştu.
Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.