Examples of using "Sonner" in a sentence and their turkish translations:
Kimse kapı zilini duymadı.
Ben telefonun çaldığını duydum.
Telefonumun çaldığını duydum.
- Zil çalmaya devam etti.
- Telefon çalmaya devam etti.
Tom telefonun çaldığını duyabilir.
Biz zilin çalışını dinledik.
Ben sadece üç melodi duydum.
Ziller çalıyor.
Saat tam onu vurdu.
Ziller çalmaya başladı.
Tam o anda, telefonun çaldığını duydum.
O, zilin çaldığını duyar duymaz telefona cevap verdi.
O, çanları çalarken sağır oldu.
Beni istediğiniz zaman zili çalın.
Az önce telefon çalıyordu, değil mi?
Zil çalıyor.
Biyonik bacağım hep güvenlik kapılarının ötmesine sebep olur.
Ön kapı zilinin çaldığını duydum.
- Telefonun çaldığını duydum.
- Ben telefonun çaldığını duydum.
Külkedisi gece yarısı sesini duyunca, hemen ayrıldı.
Telefonun tekrar çalıyor.
Zili çaldım.
Bir telefonun çaldığını duyuyorum.
cennette bir ev alabilirler, size tanıdık gelecek şarkıya isim vermiş Seul'deki