Examples of using "L'attendre" in a sentence and their turkish translations:
Biz onu beklemek zorundayız.
Onu bekleyemedim.
Artık onu bekleyemem.
Onu burada bekleyebilir miyim?
Onu beklememize gerek var mı?
Onu nerede bekleyeceğimi bilmiyorum.
On dakika onu beklemek zorunda kaldık.
Onu bekleyemedim.
Bütün yapabileceğimiz onu beklemektir.
Tom Mary'nin kendisini burada beklemesini rica etti.
Onu beklemekten başka yapabileceğim bir şey yoktu.
Beni uzun süre bekletti.
Bütün yapabileceğim onu beklemektir.
Onu bekleyemem.
Onu bekleyemem.
- Artık onu beklemenin faydası yok.
- Artık onu beklemenin hiçbir faydası yok.
Ben onu beklemeyeceğim.
onu Tuileries Sarayı'nda karşılamayı bekleyen tek Mareşal Davout ve Lefebvre idi.