Examples of using "Davantage" in a sentence and their turkish translations:
Onlar daha çok istiyor.
Ben daha fazla istiyorum.
Bana biraz daha anlat.
Daha fazla su iç.
Daha fazla yemelisiniz.
Daha fazla yaklaşma.
Daha fazla görmek istiyor musun?
Daha fazla duymak istiyorum.
Daha fazla duymak istemiyor musunuz?
Bunu daha çok seviyorum.
Biraz daha pasta ister misin?
Seni daha iyi tanımak istiyorum.
Lütfen daha çok dinleyin.
Keşke daha fazla para kazansam.
Ona biraz daha su ilave edin.
Daha fazlasını yapmak isterim.
Daha fazla istiyor.
O daha fazla istiyor.
Haydi daha fazla yapalım.
Daha fazla para istiyoruz.
Daha fazla bilgi istiyorum.
- Daha fazla para istiyorum.
- Daha fazla para isterim.
Ben şimdi bunu daha çok seviyorum.
- Daha fazla çalışmalıydım.
- Daha fazla çalışmam gerekirdi.
Daha çok çalışmalısın.
Daha esnek olun.
Daha fazla dil bilgisi çalışmalısın.
Sadece daha fazla para verebilmeyi istiyorum.
Arkadaştan daha öte olmak istiyorum.
Yeni okulu daha çok seviyor musunuz?
Kalsam daha mutlu olur musun?
sadece daha fazla makyaj yaptım.
Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.
Her zamankinden daha kötü yağmur yağıyor.
Biraz daha kurabiye ister misiniz?
Biraz daha para biriktirmeyi ummuştum.
Daha fazlası için kim hazır?
Daha fazla tartışma gereksiz.
Bu ona şimdi daha çok benziyor.
Ben onun daha fazlasını istiyorum.
- Dahası da var.
- Bundan daha fazlası var.
O daha bağımsız olmak istiyor.
O daha bağımsız olmak istiyor.
Daha çok paraya ihtiyacım var.
Keşke daha fazla yeseydim.
Daha fazla görmek istiyorum.
Daha fazla yardım edebilir miyiz?
Ondan daha fazla bahsetmeyi reddetti.
Bundan daha iyisini bilmelisin.
Artık içemem.
Daha az iç ve daha fazla uyu.
Senin sadece daha fazla denemen lazım.
- Biraz daha suya ihtiyacımız var.
- Bize biraz daha su lâzım.
Bu daha mantıklı.
Sana daha çok benzemek istiyorum.
Kongre daha fazla bilgi istedi.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
Keşke yapabildiğimden daha fazlası olsa.
Daha fazla yapmak zorundayız.
Öğrenciler daha sıkı çalışmalılar.
Tom'un daha sıkı çalışması gerekirdi.
Daha fazla söylemek istedim.
- Daha fazlasını isteyemezdik.
- Tam istediğimiz gibi oldu.
Bundan her seferinde daha çok hoşlanıyorum.
Daha fazla söylemek şu anda sahip olduğumdan daha fazla düşünce gerektirir.
Daha sıkı çalışmanı kuvvetle öneririm.
O, onun hakkında artık konuşmak istemiyordu.
O, onun hakkında daha fazla konuşmak istemedi.
Sana daha fazla acı çektirmek istemiyorum.
Sana daha fazla para vermeyeceğim.
Seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum.
Daha fazla para kazanmak istemiyor musun?
- Daha çok çalışmanı istiyorum.
- Daha sıkı çalışmanı istiyorum.
Daha fazla meyve yemelisiniz.
Daha çok yemek pişirmek zorunda kalacaksın.
Artık yapamıyorum.
"Daha fazla kahve?" "Hayır teşekkürler."
Ben sadece güzel bir yüzden daha fazlasıyım.
Biraz daha çay içebilir miyim?
Daha çok ışığa ihtiyacım var.
Daha fazla bilgimiz yok.
Daha güvenli hissettim.
Artık onu, içmekten alıkoymalıyız.
O onun söylediğinden daha fazlasını biliyor.
Biraz daha buzlu çay ister misin?
Daha fazla yiyemem.
Hepimizin biraz daha uykuya ihtiyacı var!
O ona daha fazla egzersiz yapmasını tavsiye etti.
Ona daha fazla kitap okumasını tavsiye etti.
Ona, onun tarafından daha çok egzersiz yapması tavsiye edildi.
Başarılı olmayı planlıyorsan, daha çok çalış.
Yerinde olsam, daha çok çalışırım.
Daha çok çalışmalısın.