Examples of using "Gâcher" in a sentence and their turkish translations:
Her şeyi mahvedebilirdin.
Onu harcamak istemedim.
Bu onun yeteneğinin boşa harcanması olurdu.
ve onların ortamlarını bozmamak
Sürprizi bozmak istemiyorum.
ama mahvettin. Düzeltilemeyecek kadar mı mahvettin?
Onu boşa harcamak bir günah olacaktı.
Oğlunu, kendi hayatını mahvetmekle suçladı.
Boşa vakit harcamayı durduralım.
Her şeyi mahvedeceksin.
Bütün zor işimizin boşa gitmesine izin vermek yazık olurdu.
Hayatımın en iyi yıllarını senin hatrın için harcamak istemiyorum.
Paramızı ihtiyacımız olmayan şeyler için boşa harcamamıza gerek yok.
Her şeyi mahvedeceksin.
Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.