Examples of using "Aurais" in a sentence and their turkish translations:
Peki, dinler miydim?
Ben seni beklerdim.
Beni dinlemeliydin.
Aramalıydın.
- Sen arayabilirdin.
- Sen aramış olabilirdin.
Daha tedbirli olmalıydın.
Onu yapabilirdin.
Sergiyi görmeliydin.
Kyoto'yu ziyaret etmeliydin.
Onu hayal etmezdim.
Dün gelmeliydin.
Daha doğal konuşsan iyi olur.
Daha erken gelmeliydin.
Tavsiyem olmasaydı, başarısız olurdun.
Filmi görmeliydin.
Doğruyu söyleyebilirdin.
Ona cihazı göstermeliydin.
Bana söyleyebilirdin.
Boston'da kalabilirdin.
Daha fazla çalışmalıydın.
Bir şey söyleyebilirdin.
Onu sır olarak tutmalıydın.
İznini istemeli miydim?
Onu daha önce uyarmalıydın.
Böyle yapmalısın.
Onu bana daha önce söylemeliydin.
Öyle yapmalıydın.
- Ona işinde yardım etmiş olman gerekirdi.
- Ona işinde yardım etmen gerekirdi.
- Ona işinde yardım etmeliydin.
O zaman şansını denemeliydin.
Eğer bilseydim ondan sana bahsederdim.
- Bana dün söylemeliydin.
- Bana dün deseydin.
Çok daha erken söylemeliydin.
Ona gerçeği söylemeliydin.
Bunu bana dün söylemeliydin!
Onu bana daha önce söyleyebilirdin.
Birlikte dans ettiğimizi görmeliydin.
Bana gerçeği söylemeliydin.
Neden bunu yapmam gerekiyor?
Bu kıza kendini tanıtmalıydın.
Böyle haksız bir öneriyi reddetmen gerekirdi.
Tom'un yaptığını görmeliydin.
O, orada olsaydı, gelmek ister miydin?
Ölebilirdin.
Bana hemen telefon etmeliydin.
Dün gece o filmi görmeliydin.
Sen durmalıydın.
Eğer daha fazla çalışmışsan, başarmış olacaksın.
Ailenize söylemeliydiniz.
Onu görmen gerekirdi.
Eve daha önce gelmeliydin.
Sen onu bana daha önce söylemeliydin.
Bir dolarlık banknotun var mı hiç?
Eğer o bana gerçeği söyleseydi onu affederdim.
Onu aslında geçen hafta yapman gerekirdi.
Yerimde olsan ne yapardın?
Ona söylemeliydin.
Onu görmeliydin.
Onu görmeliydiniz.
Birini öldürebilirdin.
Onu yorumlarda yazma yerine onu eklemiş olabilirsin.
Her şeyi mahvedebilirdin.
Benimle konuşabilirdin.
Hayır diyebilirdiniz.
Parayı almalıydın.
Onları aramalıydın.
Önceden telefon etmeliydin.
Gitmenin iyi olacağını söyledi.
Onun bize katılmasını istemeliydin.
Beni uyandırman gerekirdi.
- Onu yapmalıydın.
- Bunu yapmalıydın.
Gençken bir sürü kitap okusan iyi olur.
Eğer Tom benden biraz para istemiş olsaydı ona verirdim.
Onun adresini bilseydim ona bir mektup yazardım.
Eğer onun adresini bilseydim, ona bir mektup yazardım.
Gerçekten Tom'a gelmemesini söylemeliydin.
Gösteri çok ilginçti. Onu görmeliydiniz.
Yüzemediğini bana söylemeliydin.
Sen onun tavsiyesini kabul etmeliydin.
Onun önerisini reddetmeliydin.
Biraz daha sabırlı olsaydın başarabilirdin.
Daha fazla çaba sarf etseydin, giriş sınavını geçerdin.
- Daha kibar konuşmalıydın.
- Daha kibar bir şekilde konuşmalıydın.
Bir şey söyleyebilirdin.
Benimle gelebilirdin.
Polisleri aramalıydın.
Daha önce çıkmalıydın.
Boston'da kalmalıydın.
Haberi duyduğunda, onun suratını görmeliydin.
Sola dönmeliydin.