Examples of using "Surprise" in a sentence and their turkish translations:
Sürpriz!
- Ne güzel bir sürpriz!
- Ne hoş bir sürpriz!
Ne mutlu bir sürpriz.
Ne hoş bir sürpriz!
Emily şaşırmıştı.
Bu bir sürpriz.
Bu beklenmedik bir sürpriz.
Şaşırmış görünüyorsun.
Ne güzel bir sürpriz!
O büyük bir sürprizdi.
Şaşırmış görünüyordu.
O, bunu öğrendiği için şaşırdı.
- Ne sürpriz!
- Bu ne sürpriz!
Bu bir sürpriz olarak geldi.
Bir sürprizimiz var.
Onun cesaretine şaşırdım.
Bu gerçek bir sürpriz.
Bu harika bir sürprizdi.
Sessizliği beni şaşırttı.
Sana bir sürpriz yaptım.
Kedi beni şaşırttı!
Seni burada görmek ne güzel bir sürpriz!
Benim siz beyler için bir sürprizim var.
Senin için büyük bir sürprizim var.
...ama sürpriz bir ziyaretçisi var.
Karım şaşırmış görünüyordu.
O, şaşkınlıkla bana baktı.
Ben gafil avlandım.
- Bana sürpriz oldu.
- Beni şaşırttı.
Ben Tom'u gafil avladım.
Bu hiç şaşırtıcı değil.
- Senin için bir sürprizim var.
- Sana bir sürprizim var.
O beni gafil avladı.
- O bir sürpriz değildi.
- Sürpriz olmadı.
O kesinlikle şaşırdı.
O bunun bir sürpriz olmasını istedi.
Senin için bir sürprizim var, tatlım.
Köpek balıkları sürpriz saldırı yapıyor.
sürpriz unsuru ile vurma yeteneği verdi .
Şaşırdım, o yaşıyordu.
Bizim için sürpriz oldu, o hemen yeniden hayata döndü.
Betty habere şaşırmış görünüyordu.
Tom'un senin için bir sürprizi var.
O hiç şaşırmış değil.
Onları şaşırttım.
Tom, sana bir sürprizim var.
O onun diş görünüşüne şaşırmıştı.
Senin için bir sürprizim var, Tom.
Ben gerçekten şaşırmıştım.
Bunun bir sürpriz olduğunu biliyorum.
Ben şaşırdım.
Şaşırmış görünüyorsun.
Bu haberi öğrendiğime şaşırdım.
Seni burada görmek ne güzel bir sürpriz!
Bizi gafil avladılar.
Habere çok şaşırdı.
Şaşırdın mı?
Onlar bir tanışma randevusunda tanıştı.
Benim için büyük sürpriz oldu, kazandık.
Benim için sürpriz oldu, o benim teklifimi reddetti.
Ordumuz krallığa baskın yaptı.
O, yüzümdeki şaşkınlığı gördü.
O bunun bir sürpriz olmasını istedi.
Bunun bir sürpriz olmasını istiyoruz.
Bunun bir sürpriz olmasını istedim.
Bu büyük bir sürprizdi, değil mi?
Bu pek sürpriz sayılmaz, değil mi?
Biz ona yetişemedik.
Senin için küçük bir sürprizimiz var.
Bu sürpriz için hazır değildim.
Sürprizi bozmak istemiyorum.
Benim için sürpriz oldu, onlar eti çiğ yediler.
Benim için sürpriz oldu, güzel bir sesi vardı.
Onun boşandığı haberi büyük bir sürprizdi.
O, o kadar geç olmasına şaşırdı.
Onun sınavda başarısız olması benim için sürpriz oldu.
Bir tanışma randevusunda tanıştık.
O böyle bir sürpriz beklemiyordu.
Bu hiç kimseye bir sürpriz olarak gelmemeli.
Tom, Mary'ye sürpriz bir ziyarette bulundu.
Kendim şaşırdım.
Şaşırdığımı itiraf ediyorum.
Ben biraz şaşırmıştım.
Seni burada görmek ne hoş sürpriz!
Onun sessizliği beni şaşırttı.
Tom'un sorusu Mary'yi tamamen hazırlıksız yakaladı.
Her seferinde, annemin bizim için bir sürprizi vardı.
Tom, Mary'nin şaşırmadığını söyledi.
Bu sayının çok küçük olması aslında büyük sürpriz.
Onu ölü bulduğumda benim için sürpriz oldu.
Bizim için sürpriz oldu, o Brezilya'ya tek başına gitti.
Benim için sürpriz oldu, antropolog cinayetle suçlandı.
Önümüzdeki günlerde bizi bir sürpriz bekliyor.
Benim için sürpriz oldu, kapı sessizce açıldı.