Examples of using "Fil" in a sentence and their turkish translations:
Kırmızı kabloyu kes.
O kabloyu kesme.
Zamanla
dikiş ipliği ile oluşturulduğunu görecek.
Kelimenin tam anlamıyla anlatıdan çıkarılıyor demek istiyorum.
teknoloji ilerledikçe,
Ben bir çağrı bekliyorum.
Biraz diş ipin var mı?
Kırmızı kabloyu mu yoksa yeşil olanını mı kesmem gerekiyor?
Sana telefon edeceğim.
Tom yanlış kabloyu kesti.
Diş ipiyle temizlik yapmayı unutma.
O kabloyu nereden aldınız?
Ve gerçekten de hikâyeye göre değişiyor.
Sonra hikâye farklı bir yol aldı
Birkaç arama yapacağım.
Yarın beni ara.
- Bu bir kafes.
- Bu bir tel kafes.
Her yemekten sonra diş ipi kullanın.
Senin işin bir pamuk ipliğine bağlı.
ışığın yansımaları.
Yıllar içinde çok fazla yosun yedim
ve siz bu süreci tekrarlarken fikriniz özüne ulaşarak iyileşir.
Zor zaman geçirdi mi?
O, bize oldukça çok sorun yarattı.
Şimdi bir telefon açmam lazım.
Bir telefon bekliyorum.
Tom'a telefon ettim.
Hikayeyi sonuna kadar dinlemiş gibi görünüyor.
Bana bu ipliği kesmek için bir bıçak verin.
Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?
Birkaç arama yaptım.
doktorla, hastayla ya da ona ihtiyacı olan kişiye
Sana telefon edeceğim.
Kanoyla akıntı yönünde yol aldık.
Yarın gece sana telefon edeceğim.
zaman içinde yaptıkları kazılar dev çukurlar oluşturmuş.
kablosuz elektriği kullanıp ve üstüne birde dağıtıyorlardı
Ben Nina'ya telefonda ulaşamıyorum.
Birkaç telefon görüşmesi yaptım.
Bir telefon görüşmesi bekliyorum.
Bazı aramalar yapacağım.
Telefon görüşmesi yaptım.
Tom hesabını şaşırdı.
Çocuklar telden heykeller yaptı.
Paraşüt halatının içindeki iplerden
Ürünlerinin kalitesi yıllar geçtikçe kötüleşti.
Benimle evlenmeye karar verdiğinde, bana bir yüzük ver.
- Telefonda konuştum.
- Telefon görüşmesi yaptım.
Karın telefonda. Acil olduğunu söylüyor.
- Seni arayacağım.
- Ben seni arayacağım.
veya haber akışlarına gelen şeyler için de.
Ben telefon görüşmesi yaparken, benim için kamerayı izle.
Yıllar içinde her şeyin değiştiğini görmek eğlenceli olur.
Ben önemli bir telefon görüşmesi için tüm hafta sonu bekledim.
fakat binlerce yıl içinde evrilen zehri yıkıcı etkilerinin anahtarıdır.
Başka bir arama yapmalıyım.
Bazı aramalar yapmalıyım.
Vardığında bizi ara.
Pek bir anlam veremedim, Düşünce kervanımı çok kolay kaybettim.
O an zaman benden artık uzaklaştı ben zaman içerisinde ilerledim
Bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum ama şu anda hiç bozuk param yok.
zamanla yarışan ülkeyi ilerletmek için çok işi var. Emirates
- Mike'a telefon etmeliydin.
- Mike'a telefon etmeliydim.
Sadece bir arama yapmak zorundayım.
Bana yeni bir USB kablo lazım.
O kabloya dokunursan, şok geçirirsin.
gelişmiş bir cephaneye sahip, kâbus gibi bir yaratıktır. Hızlı, agresif ve son derece zehirlidir
Sabah seni arayacağım.
Uçağım düşmezse ve organ mafyası tarafından kaçırılmazsam hafta başında sana yazacağım.
Dün gece aramana cevap verebilmek için evde kaldım.
Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.