Examples of using "Branche" in a sentence and their turkish translations:
Sincaplar daldan dala atladılar.
Hangi iş dalındasınız?
Bir şey bağlamıyorum.
O, dalı sıkıca tuttu.
Bir zeytin dalı barışı simgeler.
Ben ağaçtan bir dal kestim.
Cebir matematiğin bir branşıdır.
Tarih beşeri bilimlerin bir dalıdır.
O ne tür yasayı uyguluyor?
Tüy! Şuradaki dala takılmış.
Tamam, şimdi bunu bir dalın üzerine atacağız.
- Elbisesini bir dal yırttı.
- Onun elbisesini bir dal yırttı.
Birkaç kuş o ağacın dallarına tünemiş.
Lamba bir ağacın dalından askıya alındı .
Tom başını bir ağaç dalına çarptı.
Oldukça esnek bir çıtanın üstüne. Ve bu şekilde çekebiliyorum.
Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.
Alnını bir ağacın dalına çarptı.
Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
Beni yukarıya itersen dala ulaşabileceğimi düşünüyorum.
küçük bir karınca grubuna karıncayiyen daldığında o karıncaları yiyerek
Geceden sağ çıkmanın en iyi yolu en ince dala tünemek.
Adamdan uçan kurtulamadığı gibi dalanda kurtulamamış
Editörüyle küsüşürse bindiği dalı kesebilir.