Examples of using "Tiens" in a sentence and their turkish translations:
- Sık dişini.
- Kendini bırakma.
- Dayan.
Buyur, bir tadına bak.
Buna sıkı tutun.
Beni haberdar et.
Bunu tut.
Dayan.
Orada ben onu düzelttim.
Selam.
İşte, tat bunu!
Sözümü tutuyorum.
Sözüne uy.
Elimi tut.
Dik oturun.
Sana gelişmeleri bildireceğim.
- Beni bilgilendirin.
- Beni gelişmelerden haberdar et.
Raketi sıkı tut.
Ondan uzak kal.
Ben bir günlük tutuyorum.
Kurallara riayet edin.
Ayakta duruyorum.
Ben her zaman sözümü tutarım.
Hiç dikkate alma.
Sen, kıpırdama!
Kutuyu her iki elinle tut.
Niçin ellerimi tutuyorsun?
Ben her gün bir günlük tutuyorum.
En kötüsü için hazırlan.
Ben her zaman sözlerimi tutarım.
- E Tom nereye kayboldu?
- Tom nereye kayboldu ki?
Makasını nerede tutuyorsun?
Bunu sana yüklemiyorum.
Küpeşteyi tutun.
Tırabzanı sıkıca tutun.
Topu her iki elinle tut.
Ben huzursuzum.
İşte, kokla bunu.
Bunun dışında kal.
Sarkma.
Lütfen beni gelişmelerden haberdar et.
Bir günlük tutmuyorum.
Kıpırdama.
Onları sessiz tut.
İşte, bir elma.
Ders esnasında sessiz ol.
Ayaklarım seninkilere kıyasla küçük.
Bil bakalım elimde ne var.
"Bekleyin, polis hemen gelecek."
İnatçı yanım babamdan gelmedir.
Gel ve bana eşlik et.
Vazoyu iki elinle tut.
Onu büyük bir yazar olarak düşünüyorum.
Bir günlük tutuyor musun?
Kendine iyi bak!
Ben peşin ödenmesi konusunda ısrar ediyorum.
Lütfen bu merdiveni sabit tut.
Tüm bu özgüven nereden geldi?
Tamamıyla hizmetinizdeyim.
Babama benzemem.
Üşüyor musun? İşte, ceketimi al.
Düz dur.
Yakaladım seni.
Üç yıldır bir günlük tutmaktayım.
O resimde elimi tutuyorsun.
Al, söz verdiğim gibi, işte çikolatalı pasta.
Dayan. Hemen orada olacağız.
Onu nasıl aldın?
Kesin olarak bildiğim tüm şey bu.
Korkuyorsan elimi sıkık tut.
Ne tutuyorsun?
Ayaklarım seninkilerden daha küçük.
Onu her İki elinizle tutun.
Çok sevindiriciydi. "İşte orada." dedik.
- Geç saatlere kadar ayakta kalmamak prensibimdir.
- Geç saatlere kadar ayakta kalmamayı prensip edindim.
Ayakta duramayacak kadar çok uykum var.
Bu bölgede sizi mahvedebilecek bir şey olmadığından emin olmalısınız. Şuna bakın.
Beni haberdar edin.
Fikri nerede aldın?
Onun tavsiyesine dikkat et.
Neden orada ayakta duruyorsun?
Endişelenme, onu incitmek istemiyorum.
tabi tekrar vurgulamak istiyorum Ortodokslar için
Ben son üç yıldır Fransızca bir günlük tutuyorum.
Düz durun. Kambur gibi durmak sizin için kötü.
A, tesadüfe bak, Tom'un parmak izleri benimle aynı!
Bir konuda açık olmak istiyorum.
"Evde denemeyin" denecek bir an varsa o an bu andır.
Onu ters tutma.
Bir mendil al, burnun akıyor.
Olduğun yerde kal.
Ağzından yel alsın.
O şeyi benden uzak tut.
Onlar senin mi?
Çok yakın durmayın.
Onu bir arada tut, Tom.
Sözlerini tutmuyorsun.
Sen yolumda duruyorsun.
Rüya günlüğü tutar mısın?