Examples of using "Fasses" in a sentence and their turkish translations:
Ne yaparsan yap, bunu unutma.
Bir şey yapmanı istiyorum.
Hiç kimse bunu yapmanı istemiyor.
Ne yaparsan yap, gülme!
- Evet, bunu yapmanı istiyorum.
- Evet, bunu yapmanızı istiyorum.
Ne yaparsan yap, seni yine seveceğim.
Her ne yaparsanız yapın, başarılı olacağınızdan eminsiniz.
Bana biraz çay yapmanı isterim.
Onu kendin yapmanı istiyorum.
İşini yapmak için sana ihtiyacımız var.
Herkes bunu yapmanı istedi.
Sen bunu yaparken hoşuma gidiyor.
Keşke sana söylenildiği gibi yapsan.
Tam olarak yapmanı istediğim bu.
Ne yaparsan yap, bu butona asla basma.
Ne yaparsan yap, bu butona dokunma.
Şu an bir şey yapmanı istiyorum.
Senin saç tıraşı olmanın zamanı geldi.
Televizyon için yer açmalısın.
Ne yaparsan yap, yeni telefonunu düşürme.
Bunu yapmamanızı yeğlerim, sizin için bir sakıncası yoksa.
- Bunu yapmanı istiyorum.
- Bunu yapmanızı istiyorum.
Onu yapmanı istiyorum.
Keşke bana güvensen.
Sanırım onu yapmasan daha iyi olur.
Hoşuna gitse de gitmese de onu yapmak zorunda kalacaksın.
Ne kadar denersen dene, bu alışkanlığı bırakmanın zor olduğunu göreceksin.
Keşke yapmanı istediğim şeyi yapsaydın.
Onu yapmanı istiyordum.
Derhal polise bildirmek zorundasın.
Neden bana soruyorsun? Bunu sen kendin yapsan daha iyi olmaz mı?
Bunu yapmalısın.
Bunu sen yaptığında sevmiyorum.
- Bunu doğru yapmanı istiyorum
- Bunu doğru yapmanızı istiyorum.
Ben şimdi bir tane yapmanı istiyorum.
Elinden geleni yapmanı istiyorum.
Ne yaparsan yap, koşma.
Ne yaparsan yap, gülümseme.
Hiçbir şey yapmanı istemiyorum.
Ben senin derhal onu yapmanı istiyorum.
Onu hemen şimdi yapmanı istiyorum.
- Onu bugün yapmalısın.
- Onu bugün yapmanız gerekiyor.
Tom'la yemek yemek zorunda değilsin ama keşke yesen.
Keşke onu yapmasaydın.
Bunu yapmanı istemiyorum.
Sanıyorum onlar bunu yapmanı istiyorlar.
Senin yaygara koparmanı istemedim.
Ne yaparsan yap, halatı bırakma.
Ne yaparsanız yapın, o kapıyı açmayın.
Tom senin ona bir iyilik yapmanı istiyor
Onu yapsan da yapmasan da önemli değil.
Bunu yaptığına inanamıyorum.
Bak, bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
Sadece bana güvenmen gerek, tamam mı?
Keşke onu yapmasan.
Ne yaparsan yap, göz kırpma.
Ne yaparsan yap, o butona basma.
- Sanırım hata olmadığından emin olmak için raporunu bir anadil konuşuruna baştan aşağı okutmalısın.
- Hata olmadığından emin olmak için raporunu anadili olab birine okutsan iyi olur bence.
Ne yaparsanız yapın, Tom'un size yardım etmesine izin vermeyin.
Mümkün olduğu kadar kısa sürede onu yapmanı istiyorum.
Seni endişelendirmek istemiyorum.
Ne yaparsan yap, bu ipi çekme.
Senin onu yapmanı beklemiyordum.
- Sanırım diyet yapsan iyi olur.
- Bence bir diyet yapsan iyi olur.
Her ne yaparsan yap, elinden gelenin en iyisini yapmalısın.
- Sadece sizi endişelendirmek istemedim.
- Sadece seni endişelendirmek istemedim.
Bir gözlemeyi ne kadar düz yaparsanız yapın, onun her zaman iki yüzü vardır.
Yapmanı istediğim tüm şey bizimle konuşmak.
Avukatının tavsiyelerini yapman senin için daha iyidir.
Bu tek başına yapman gereken bir şey.
Benim hakkımda endişelenmeni istemem.
İşini yapmanı ve benimkini yapmama izin vermeni öneririm.
Herhangi bir şey hakkında endişelenmeni istemiyorum.