Examples of using "Kilos" in a sentence and their turkish translations:
Tam 8 trilyon kilo,
Üç kilo aldım.
Üç kilo verdim.
130 kiloluk kas yığını.
Birkaç kilo vermek istiyorum.
O yetmiş kilo ağırlığında.
Yaklaşık 60 kiloyum.
Yetmiş kiloydum.
Birkaç kilo zayıflamalıyım.
Üç ay içinde on kilo zayıfladım.
İki kilo elma istiyorum.
- O, 80 kilonun üzerinde.
- O 80 kilodan fazla geliyor.
- Bu yaz iki kilo aldım.
- Bu yaz iki kilo almışım.
Birkaç pound kaybetmiş gibi görünüyorsun.
Tom 45 kilodan fazla kaybetti.
Tom otuz kilodan fazla verdi.
Geçen ay kaç kilo verdin?
İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.
100 kiloluk bir yük azamidir.
Ben ayda sadece on beş kilo gelirdim.
Tom Jack'ten on pound daha ağırdır.
O yazdan önce üç kilo kaybedeceğine dair kendi kendine söz verdi.
Bu elmaların ağırlığı iki kilodur.
Leatherback kaplumbağaları yüzlerce kilo ağırlığında olabilirler.
Karım evlendikten sonra beş kilo aldı.
Bir kilo ketçap, iki kilo domatese karşılık gelir.
Bu çantanın dört kilo fazlası var.
Çevremizi, nehirlerimizi, okyanuslarımızı
Biraz kilo aldın, değil mi?
Otuz kilogramı aşkın kutuları kaldıramam.
Sonra bu 50 kiloluk pofidik sevgi yumağını eve götürmüş
250 kg, bir sumo güreşçisi için bile olağanüstü bir ağırlıktır.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.