Examples of using "Durs" in a sentence and their turkish translations:
Katı yumurtayı seviyorum.
- Lop yumurtayı gerçekten seviyorum.
- Katı yumurtayı çok severim.
İlk iki gün zor geçti
Bazı kelimeleri açıklamak zordur.
Onun kasları kaya gibi sertti.
Tüm erkekler çalışkandır.
- Zamanlar dayanıklıdır.
- Devir kötü.
Sert bir adam gibi davranıyor.
Çince ve Korece, öğrenmeye çalıştığımız Avrupa dillerinden
Bazen çözmemiz gereken sorunlar basitçe çok, çok zordur.
ve biz o kısma çok zor yetiştik
Herkesin bildiği gibi sert olan askerleri onu sevmekten çok saygı
Bunlar kötü zamanlar.
Bu patates salatası haşlanmış yumurta istiyor.
- Patates salatası haşlanmış yumurta ister.
- Patates salatasına haşlanmış yumurta konmamış.
- Patates salatasına haşlanmış yumurta da konsa hiç fena olmaz.
Onları bulmak zor.
Kaybolmak, yaşadığımız zor zamanları unutmak
Ertesi yıl Polonya'da, tümeni Pultusk'ta zorlu bir savaş gördü, ancak daha sonra
Zor birisin.
Zor zamanlarda, insanlar geziye gitmek istemeyebilir fakat iyi kahve için fazla ödemeye istekli olabilirler.
- Sıkı bir pazarlığa girişiyorsun.
- Sıkı pazarlık yapıyorsun.
- Kendine bu kadar katı olma.
- Kendine karşı bu kadar katı olma.
- Bu kadar yüklenme kendine.
Nasıl bu kadar duygusuz olabiliyorsun?