Examples of using "Exemple" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir örnek ver.
Yani, mesela, sana şunu sorabilirim:
Yani, örneğin,
Bana bir örnek ver.
- Beni takip edin.
- Beni takip et.
Bana bir örnek göster.
Bana bir örnek ver.
İşte bunun bazı örnekleri.
Ne gibi mi?
Böyle bir şey oluyor.
Diğer örnek? Empati.
- Onun örneğini izleyin.
- Onun örneğini takip edin.
- Yapma ya!
- Hadi ya!
mesela size bir örnek vereyim
O, bana bir örnek verdi.
- Bana bir örnek verebilir misin?
- Bir örnek verebilir misiniz?
mesela,
Örneğin Julio Castro, kendisi bir doktor
Örneğin, yemek.
Somut bir örnek vereyim.
Örneğin, şu buzulu ele alalım.
fakat şunu bilmelisiniz ki bu çarpıcı bir örnek
Farklı bir örnekte şöyle
Özel bir örnek çalışalım.
Sadece bir örnekti.
Bu bir ticari örnek.
İyi bir örnekti.
Bu kötü bir örnek.
Sen kötü bir örnek oldun.
Bir örnek vereyim.
"Kh" sesi örneğin.
Örneğin, bana görsel zekâyı hatırlatan
Örneğin, maddi kayıp:
Birleşik Devletler'de örneğin,
- Biz onun dersini izlemeliyiz.
- Onun örneğini takip etmeliyiz.
Bana bir örnek daha ver.
Bana bir örnek daha göster.
- Onun izinden gitme.
- Ona uyma.
- Onu kendine örnek alma.
- Bir örnek verebilir misin?
- Bir misal verebilir misin?
"Tatoeba" Japoncada "mesela" demektir.
Bana başka bir örnek verebilir misiniz?
Twitter saçmalık için iyi bir örnektir.
Mesela, el yıkamayı örnek alalım.
Bir örneğe ihtiyaçları vardır.
aklıma gezen tavuk gibi şeyler geliyor.
Bu olay, örneğin
Peki evdeki ürünlerle neler yapılabilir?
Larry Page, örneğin, Jeff Bezos--
Mesela, şöyle diyebilirim:
Size bir örnek vereyim.
Mesela yalan söylemek tamamen yanlıştır.
şimdi bunu örnekle anlatalım
Yani şöyle bir örneklendirelim kavrayabilmek için
Tatoeba, Japonca'da örneğin anlamına gelir.
O en iyi örnek değil.
Açıkçası o kötü bir örnek.
"Kayak" palindromun bir örneğidir.
Size bir örnek göstereyim.
Sana bir örnek vereyim.
Sadece bir tek örnek verdi.
Fadıl iyi bir örnek oluşturmak istedi.
Burada ilginç bir örneğin var.
İlginç bir örneğimiz var.
Sevgili arkadaşım Louis'yi ele alalım.
Örneğin, yaşadığım şehir Seattle'da
Lifestyle Heart Trial'ı düşünün örneğin,
Gana'da büyümüş olsaydım,
Mesela, Baba filmine geri dönersek
Bu ağaç gibi bir şeyi kullanabiliriz.
Mesela, sizin umurunuzda olmalı mı?
Buna günümüzden örnek verecek olursak
şimdi Türkiye üzerinden bir örnek verelim
Örneğin ağırlığı ne?
Bu acımasız kaderin güzel bir örneği.
Bu, onun çevirisinden bir örnektir.
Bu çok iyi bir örnek değil.
Renk, ilk göstergedir.
Bu kuralda, gazetecileri örnek alın.
Rock konseri, bunun çok güzel bir örneği.
Bu, doğrulama yanlılığının klasik bir örneği.
Birleşik Krallık ve monarşisine bir bakalım:
Örneğin burada Zimbabwe'den bir aile,
bir saniye ya bu örnek çok verilir
Gelelim bir de halkımızdan örnek verelim
Bu birçok örnekten sadece biri.
da birleştirilebilir. Örneğin şöyle:
Mesela, İngilizceyi seviyor musun?
- Örnek bir kullanım gösterin lütfen.
- Bir kullanım örneği verin lütfen.