Examples of using "Dépenser" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar harcamak istiyorsun?
Parayı akıllıca kullanmalısın.
Paramı harcamayı bırak.
Aptalca şeylere para harcamayı durdurun.
Tom'un o kadar çok harcamaması gerekir.
O, harcayabileceğinden daha çok para kazanıyor.
Harcayabileceğinden daha çok parası var.
Çok harcamamaya özen gösteriyorum.
Bana kendi paramı nasıl harcayacağımı söyleme.
Paramı boşa harcamak istemiyorum.
Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.
10 dolardan daha fazla harcamak istemiyorum.
Neredeyse üç bin dolardan fazla para harcadım.
Onun harcanılabilecekten daha fazla parası var.
ancak bunlar sonrasında her bir çip için milyonlarca dolar harcamaktı.
Sahip olmadığım parayı harcayamam.
Gelecek hafta ne kadar para harcayacağımı hesaplamalıyım.
Çok harcamak biraz biriktirmekten daha kolay.
Ne tür bir insan bir bisiklete bu kadar para harcamak ister?
O böyle bir şeye para harcama konusunda isteksiz.
Ben ona tüm parasını yemeğe harcamamasını tavsiye ettim.
Ben bir kitap için 40 doları göze alamam!
- Bana kalan parayı sadece temel şeyler için harcamalıyım.
- Kalan paramı sadece gerekli işler için harcamalıyım.
Kızım onun daha az para harcamasını istediğimde makul değildi.
daha sonrasında devlet kredisiyle cebinden bir TL bile harcamadan Trump Tower kuruluyor
başladığında tüm ülke durur. Güney Kore okulları oğlanlarının ve kızlarının
Reklam, insanları ihtiyacı olmayan şeylere, sahip olmadıkları paraları harcamaya ikna etme sanatıdır.
O, ona tüm parasını kız arkadaşına harcamamasını tavsiye etti.