Examples of using "D'en" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir tane bulmaya çalışacağım.
O bu konuda daha fazla söylemeyi reddediyor.
Bunu tartışmaktan memnun olurum.
Oradan yeni geldim.
Ona gülmekten kendini alamadı.
Bir demlik çay demledim.
Bunu kuramlaştırmak zorunda değilsiniz.
Ondan daha fazla bahsetmeyi reddetti.
O ona baktı.
- Daha fazlasını bilmem gerekiyor.
- Daha fazlasını bilmeliyim.
O konuda daha fazla söylemeyi reddetti.
- Buna ben karar veririm.
- Buna karar verecek olan benim.
ve bilgileri silmenin bir yolu.
Hasta ve yorgun olmaktan bıktım.
Tom'a söylemeyi unutma.
Sadece bir tane satın almam gerekiyor.
Onun hakkında konuşmama gerek yok.
- Bu konuda konuşmaya hiç gerek yok.
- Bunun hakkında konuşmaya gerek yok.
onunla daha çok gurur duymuyoruz
bir tane daha yakalayıp yakalayamayacağınızı görmek ister misiniz?
risk almaya devam etmeleri bir o kadar kolaylaşıyor olmasıydı.
Bu kadar küçük bir hayvanı görmek çok nadirdir.
Masanın altından bir kedi çıktı.
O bunu gizli tutmamı rica ediyor.
Neden şimdi onun hakkında konuşmaya karar verdin?
Ben onu en iyi şekilde yapmaya çalıştım.
Tüm iyi şeyler yukarıdan gelir.
Bunu yazmama gerek yok.
Değiştirmeden önce adın neydi?
En iyisini yapmaya çalışmalıyız.
yapmamız gereken tek şey onu uygulamayı seçmek.
ve bu bitkinin sıvısını almak
Ama öğrenmesi çok eğlenceli olacak.
Onun hakkında konuşmanın faydası yok.
Nedenini belirleyemedik.
Tartışmaya değmez.
Onu takvimime not etmeyi ihmal ettim.
Üst kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.
İstemiyorsan onun hakkında konuşmak zorunda değilsin.
ama şansımı denemeye ve onlara her şeyi anlatmaya karar verdim.
insanları parçası olmaktan gururlandırmada çok önemlidir.
Acısı koşuyu bıraktıracak derecede çoğalmıştı hatta.
Çok fazla yapmaya çalışma.
Bir tanesini çıkartalım. İşte. Gördünüz mü? Bu tam olarak sindirilmemiş.
Hiç kimse bu konu hakkında konuşmak istemedi.
Sanırım mola vermemin zamanıdır.
insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.
Ve sonra insanlara sorduğunuzda "Bu konu hakkında hiç konuşuyor musunuz?"
Onunla ne yapmayı planlıyorsun?
- Eğer kendi fikriniz yoksa, başkalarınkini çalabilirsiniz.
- Aklına gelen bir şey yoksa, millet ne düşünüyor ona bir bak.
Doktor bana daha az yüksek kalorili atıştırmalıklar yememi söyledi.
Tom kendini banyoya kilitledi ve dışarı çıkmayı reddetti.
Bunu tamir etmeye çalışmaktansa yeni bir tane alsan daha varlıklı olacaksın.
Ve insanlarla bağımız olmadığı zaman, uğraşırız, bağ kurmanın bir yolunu buluruz
ve aşağıda tanıdık bir isimle karşılaştım.
Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.
Haklarında bir şeyler duymuştum ancak onları daha önce hiç görmemiştim.
Onunla ne yapmayı istiyorsun?
Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:
Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler.
- Hayal kurmayı seviyorum çünkü orada her şey yolunda.
- Hayal kurmayı seviyorum, çünkü orada her şey yolunda.
İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
Bir lastik sırtını kaybederse, yeni bir tane alma zamanıdır.
John o kadar yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabildim.
ayda on beş milyar bir dinar olarak tahmin edilen faydalara ulaşmasını bekliyor.
Ben hatalarımdan çok şey öğrendim, birkaç tane daha yapmayı düşünüyorum!!
Kısa sürede onunla ilgilensen iyi olur.
Bir bardak daha çay iste misin? Az önce sana bir tane hazırladım!
Bu sorun çok basit, bu yüzden neredeyse tartışmaya değmez.
- Size kalmış.
- Karar vermek size kalmış.
Videomuz sizi Apollo Programı hakkında daha fazla bilgi edinme isteği
3000 adet satın almayı kabul ederseniz yüzde 3 indirim yapacağız.
Bütün hayvanlar, insanın dışında, yaşamın asıl işinin ondan zevk almak olduğunu biliyor.
Artık bu boku alamam.
şimdi herkes sosyal mesaj veriyor bir tanede ben vereyim o zaman
Diğerlerine de söylesek iyi ederiz.
Az önce kadro aldım.
Tom otuzu aşkın olamaz O yaklaşık on sekiz gibi görünüyor.
Saat takmıyorum ama gençken takardım.
Sana uzun bir mektup yazıyorum, çünkü kısa bir tane yazmak için zamanım yok.
Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır ve bu bitkinin sıvısını almak
Onunla ilgilensen iyi olur.
Bu projenin zor bir görev olduğu doğru,fakat Mr Hara bunun üstesinde gelebilecektir
Ne yazık ki, polis seri katil hakkında daha fazla bilgi bulmaya çalışmak için başka bir mağdur buluncaya kadar beklemek zorunda kaldı.
Sporu hem izlemeyi hem de yapmayı severim.
O utanılacak bir şey değil.
- Ne yapmayı planlıyorsun?
- Ne yapmaya niyet ediyorsun?
- Ne yapmayı planlıyorsunuz?
- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.