Examples of using "Refuse" in a sentence and their turkish translations:
Reddediyorum.
Reddediyorum.
Bunu kabul etmeyi reddediyorum.
O da dedi ki: "Hayır."
Yardım etmeyi reddediyorum.
Cevap vermeyi reddediyorum.
O bu konuda daha fazla söylemeyi reddediyor.
- Sana yalvarmayacağım.
- Size yalvarmayacağım.
Tom çalışmayı reddediyor.
Ben çalışmayı reddediyorum.
Bunu kabul etmeyi reddediyorum.
Reddedersem ne olacak?
Gitmeyi reddediyorum.
Tom yemek yemeyi reddediyor.
Bundan vazgeçmeyi reddediyorum.
- O formülü reddediyor.
- O, mamayı reddediyor.
Kızım beni dinlemeyecek.
Oğlum beni dinlemeyecek.
Buna izin vermeyi reddediyorum.
Buna izin vermeyi reddediyorum.
Senin özürlerini dinlemeyi reddediyorum.
Diğeri saklanmayı reddediyor.
Kapıyı açmayı reddediyorum.
Bu mantar çıkmayı reddediyor.
Bu pencere açılmaz.
Bu leke çıkmaz.
Bu kapı açılmaz.
Daha fazla beklemeyi reddediyorum.
Sizi dinlemek istemiyorum.
asla ama asla geri çevirmiyorum.
- Böyle tedavi edilmeye itirazım var.
- Böyle davranılmaya itirazım var.
Tom faturaları ödemeyi reddediyor.
Korkarım ki o benim talebimi reddedecek.
Bunu cevaplamayı reddediyorum.
Daha fazla görmezden gelmeyi reddediyorum.
Soruya cevap vermeyi reddediyorum.
O onunla konuşmayacak ve o onunla konuşmayacak.
Sorunu tartışmayı reddediyorum.
Artık sana itaat etmeyi reddediyorum.
Bana bir çocuk gibi davranılmasına itirazım var.
Ben o planı kabul etmeyi reddediyorum.
Kimse böyle bir teklifi reddetmez.
O beni yalnız bırakmayacak.
Plastik poşet kullanmayı reddediyorum.
Senin tarafından bir köle gibi davranılmayı reddediyorum.
Bu tür bir teklif reddedilmez.
Soruya cevap vermeyi reddediyorum.
Tom Mary'den emirler almayı reddediyor.
Kuşları kafese koymayı reddediyorum.
O bana ne olduğunu söylemeyecek.
Böyle aptalca bir soruyu yanıtlamayı reddediyorum.
Bir içki sorunu olduğunu kabul etmek istemiyor.
O, söylediğim bir sözü bile dinlemez.
Bu kapı açılmaz.
Eğer bu görevi reddederse, onun büyük bir hata yapacağını düşünüyorum.
Vahşi yaşam size bir besin fırsatı sunarsa onu değerlendirirsiniz!
Onu onun hakkında uyarmaya çalıştım ama o beni dinlemeyecek.
O bana bakmazdı bile.
Arabamı sana satmıyorum.
Durdurmak istemiyorum.
Niçin köpeğim köpek maması yemeyecek?
Ondan hoşlanmadığı için muhtemelen onun tavsiyesine uymayı kabul etmeyecek.
Kimse konuşmayacak.
Artık bu boku alamam.
Vahşi yaşam size bir yiyecek fırsatı sunarsa, onu değerlendirirsiniz! Ne yemeliyiz?
O kapı açılmaz.
Durum hakkında bir şey yapamayacağımıza inanmayı reddediyorum.
Buna para vermem.
O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor.