Examples of using "Commençait" in a sentence and their turkish translations:
Kar yağmaya başlıyordu.
Gün çok iyi başladı.
Tom kendini ihmal edilmiş hissetmeye başlıyordu.
Tom kendini yorgun hissetmeye başlıyordu.
Tam dışarı çıktığımda, yağmur yağmaya başladı.
Onun beceriksizliği herkesi sinirlendirmeye başladı.
Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
Bir hayal sona ererken diğeri başlıyordu.
Toplantının kaçta başladığını sana söylemeyi unuttum.
Filmin harika bir başlangıcı vardı, ancak sonu inandırıcı değildi.
bulunmasını ve Napolyon imparatorluğu çökmeye başladığında bile sonuna kadar direniş göstermesini sağladı.
Şimdi iklim göçü için plan yapmaya başlarsak ne anlama gelir?
Hava kararıyordu, daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.
Film saat 2'de başladı.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.