Examples of using "Campus" in a sentence and their turkish translations:
Kampüste yer yerinden oynamıştı tabii.
O kampüs dışından yaşıyor.
Kampüste alkole izin verilmez.
Üniversitemizin güzel bir kampüsü var.
Kampüste de işler o kadar iyi değildi.
Dün kampüste onunla buluştu.
ve kendimi kampüsten 8 mil uzakta buldum,
O, bana kampüsü gezdirdi.
Biz kampüsün yakınında bir kafede buluştuk.
Buradan kampüse yürümek on beş dakika sürer.
Bu sorunun erken uyarıcısı (maden kanaryası) kolej kampüsleri.
Üniversite kampüsünün merkezinde kurucusunun heykeli duruyor.
Okulum kampüs müzik festivali için hazırlanıyor.
Senin üniversite kampüsünde bira içmek sorun yaratır mı?