Examples of using "Dingue" in a sentence and their turkish translations:
Bu delilik!
Bu dengesiz.
Ama oldukça çılgın bir yer, değil mi?
Bu tamamen delice.
- Bu çok çılgınca.
- Bu çok delice.
Çılgınca görünüyor.
Çılgıncaydı.
Bu şahıs hasta.
Bu beni deliye döndürüyordu.
Bu çılgınlık.
Bu beni deli ediyor.
Hayat çılgın.
Bu çılgın bir fikir.
- Tom keçileri kaçırdı.
- Tom kafayı sıyırdı.
Tom beni çıldırtıyor.
Karım deli olduğumu düşünüyor.
"Ben kazandım, çılgınca bir şey"
O, jaza düşkündür.
- O, manyakça çalışır.
- Manyak gibi çalışıyor.
- Manyak gibi çalışır.
- O manyakça çalışır.
- Deli gibi çalışır.
Sen kaçık mısın nesin?
Futbolu çok fazla seviyorum.
Zıvanadan çıkıyorum gibi hissediyorum.
Kızım beni deli ediyor.
O yapmak için aptalca bir şeydi.
Bu kız beni deli ediyor.
Şu çocuk beni deli ediyor.
Çocuklar beni deli ediyor.
- O beni tamamen sinir ediyor.
- O tamamen beni çıldırtıyor.
Kampüste yer yerinden oynamıştı tabii.
"Bu kadarı artık delilik." dedim.
Sörf yapmaya bayılıyor.
Tom deli.
- Dünya delice bir yer.
- Dünya çılgın bir yer.
Bu nasıl mümkün? 2.000 parmağın olduğunu düşün.
O sadece çılgınca.
Bu havada dışarı çıkmak çılgınlık.
Belki ben sadece deliyim.
Sanırım çılgın olduğumu düşünüyorsun.
Sen delisin!
Julie adında bir kız için deli oluyor.
Beni deli ediyorsun.
O beni deli etti.
O, beni çıldırtıyor.
İşte bu noktada muhtemelen çıldırmış olduğumu düşünüyorsunuz.
Deli olduğumu düşünmeni istemiyorum.
Senin kedin beni deli ediyor.
Bu şimdiye kadar duyduğum en çılgınca şey.
Bu şimdiye kadar gördüğün en çılgınca şey.
O çocuk tamamen deli. O hiç kurallara uymaz.
Sincaplar beni deli ediyor.
Bu beni çileden çıkarıyor.
O beni çıldırtıyor.
Sen delisin.
O beni çıldırtıyor.
O beni deli ediyor.
Tom beni deli eder.
Senin fikrin tamamen aptalca değil.
O kadar deli değilim.
- Sen delisin!
- Kafayı yemişsin sen!
- Sizler delisiniz!
- Siz kafayı yemişsiniz!
Baba senin ne yaptığını anladığında, küplere binecek.
Sen delisin!
- Tamamen mi delirdin?
- Tamamen delirdin mi?
Bence sen delinin tekisin.