Translation of "Camion" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Camion" in a sentence and their turkish translations:

- Sors du camion !
- Sortez du camion !

- Kamyondan in.
- Kamyondan inin.

Quel gros camion !

Ne büyük bir kamyon!

J'ai un camion.

Bir kamyonum var.

Arrête ce camion.

Şu kamyonu durdurun.

- Ils ont chargé le camion.
- Elles ont chargé le camion.

Onlar kamyonu yükledi.

Je conduis un camion.

Bir kamyon sürüyorum.

Montons dans le camion.

Kamyona binelim.

C'est tombé d'un camion.

Bu bir kamyondan düştü.

Le camion est parti.

Kamyon gitti.

Tu conduisais un camion.

- Bir kamyon sürdün.
- Bir kamyon sürdünüz.

J'aime bien ton camion.

- Kamyonunu seviyorum.
- Kamyonunuzu seviyorum.

- Je serai dans le camion.
- Je me trouverai dans le camion.

Kamyonda olacağım.

- Aide Tom à charger le camion.
- Aidez Tom à charger le camion.

Tom'un kamyoneti yüklemesine yardım et.

À qui est ce camion ?

Bu kamyonun sahibi kim?

Tom monta dans son camion.

Tom kamyonuna tırmandı.

Tom est dans l'autre camion.

Tom diğer kamyonda.

Il conduit un camion léger.

O bir kamyonet kullanıyor.

Il a un grand camion.

Onun büyük bir kamyonu var.

Il a un gros camion.

Onun büyük bir kamyonu var.

Il est dans l'autre camion.

O başka bir kamyonda.

- Je suis habitué à conduire un camion.
- Je suis habituée à conduire un camion.

Ben bir kamyon sürmeye alışkınım.

Attention ! Voici un camion qui arrive !

Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!

Le camion a percuté une voiture.

Kamyon bir arabaya çarptı.

Un camion a percuté le chien.

Bir kamyon köpeğe çarptı.

Notre bus a percuté un camion.

Bizim otobüsümüz bir kamyonla çarpıştı.

Je suis un chauffeur de camion.

Ben bir kamyon şoförüyüm.

De quelle couleur est ton camion ?

Kamyonun ne renk.

La voiture a heurté le camion.

Araba, kamyona çarptı.

Où as-tu garé le camion ?

- Kamyonu nereye park ettin?
- Kamyonu nereye park ettiniz?

Ce camion a un pneu crevé.

Bu kamyonun bir patlak lastiği var.

Au coin, arriva un gros camion.

Büyük bir kamyon köşeye vardı.

Ce camion a besoin d'être réparé.

Bu kamyonun onarıma ihtiyacı var.

Tom s'est acheté un camion d'occasion.

Tom kamyonunu kullanılmış satın aldı.

Tom est apparemment chauffeur de camion.

Tom görünüşe göre bir kamyon şoförü.

Je vais aller chercher mon camion.

Kamyonumu alacağım.

Aide-moi à charger le camion.

- Kamyonu yüklememe yardım et.
- Kamyona yüklememe yardımcı ol.

- J'ai failli être écrasé par un camion.
- J'ai failli me faire renverser par un camion.

Kamyon tarafından çarpılıyordum.

- J'ai failli être écrasé par un camion.
- J'ai failli me faire renverser par un camion.
- Je me suis presque fait écraser par un camion.

Neredeyse bir kamyon tarafından eziliyordum.

Elle fut presque écrasée par un camion.

Neredeyse bir kamyon tarafından ezilecekti.

Nous nous sommes acheté un camion d'occasion.

İkinci el bir kamyon satın aldık.

Hier, un camion a percuté ce mur.

Dün bir kamyon bu duvara çarptı.

Qui est le propriétaire de ce camion ?

Bu kamyonun sahibi kim?

Il a conduit le camion à Dallas.

- O, kamyonu Dallas'a sürdü.
- Kamyonu Dallas'a kadar sürdü.

J'entends la musique du camion de glace.

Dondurma kamyonundan müzik duyuyorum.

Je me suis acheté un camion d'occasion.

İkinci el bir kamyon aldım.

Qu'y a-t-il dans le camion ?

Kamyonun içindeki ne?

Elle est maquillée comme un camion volé.

O, koyu makyaj yapar.

Le chien fut heurté par un camion.

Köpek bir kamyon tarafından çarpıldı.

Il s'est écarté pour laisser passer un camion.

Bir kamyonun geçmesine izin vermek için kenara çekti.

J'ai failli être renversé par un camion aujourd'hui.

Bugün neredeyse bir kamyon tarafından çarpılıyordum.

Notre chien a été écrasé par un camion.

Köpeğimiz bir kamyon tarafından ezildi.

Un chien a été écrasé par un camion.

Bir köpek bir kamyon tarafından ezildi.

Tom s'est presque fait écrasé par un camion.

- Tom bir kamyon tarafından ezilmenin eşiğine gelmişti.
- Tom neredeyse bir kamyon tarafından eziliyordu.

Tu ne peux pas doubler le camion maintenant.

Şimdi kamyonu alamazsın.

- Tom ne voulait pas que je vende mon vieux camion.
- Tom n'a pas voulu que je vende mon vieux camion.

Tom eski kamyonumu satmamı istemedi.

Un camion roulait à toute vitesse sur la route.

Kamyon yolda tüm hızıyla dönüyordu.

Le camion a déchargé le sable sur le sol.

Kamyon kumu yere döktü.

Le chat a presque été écrasé par un camion.

Kedi neredeyse kamyon tarafından eziliyordu.

J'ai évité de justesse d'être écrasé par un camion.

Bir kamyon tarafından ezilmekten kıl payı kurtuldum.

Nous avons vu un garçon écrasé par un camion.

Bir kamyon tarafından ezilen bir çocuk gördük.

Le pauvre chat a été écrasé par un camion.

Zavallı kedi kamyon tarafından ezildi.

Le camion chargé d'essence percuta les portes et explosa.

Benzin kamyonu kapıya çarptı ve patladı.

- Il a roulé avec le camion jusqu'à Dallas.
- Il a conduit le camion jusqu'à Dallas.
- Il conduisit le pick-up jusqu'à Dallas.

O, kamyonu Dallas'a sürdü.

Maintenant, ils sont côté à côté, dans un camion blindé.

Bugün ise bomba korumalı bir kamyonette bombayla yan yana duruyorsunuz.

Le camion a fait un virage à droite en épingle.

Kamyon sağa keskin bir dönüş yaptı.

La foule se rassembla bientôt autour du camion de pompier.

Kısa sürede itfaiye arabasının etrafında bir kalabalık toplandı.

Dan a été frappé et grièvement blessé par un camion.

Dan bir kamyon tarafından çarpıldı ve ağır bir şekilde yaralandı.

Ça prendra du temps pour finir de décharger le camion.

Kamyonu boşaltmayı bitirmek biraz zaman alacak.

Nous devons décharger ce camion avant qu'il commence à pleuvoir.

- Yağmur yağmaya başlamadan önce bu kamyonu boşalttırmamız gerekiyor.
- Yağmur yağmaya başlamadan önce bu kamyonu boşaltmamız gerekiyor.

- J'ai un camion.
- Je dispose d'une camionnette.
- J'ai un poids lourd.

Bir kamyonum var.

Ce camion transporte de la nourriture fraiche depuis Aomori jusqu'à Tokyo.

Bu kamyon Aomori'den Tokyo'ya taze meyve taşır.

- Hier un piéton a été écrasé par un camion sur ce passage-piétons.
- Hier un piéton a été écrasé par un camion sur ce passage clouté.

Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.

Est-ce qu'il y a une place pour cette boîte dans le camion ?

Van içerisinde bu kutu için yer var mı?

Hier un piéton a été écrasé par un camion sur ce passage-piétons.

Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.

Dan était dans la vingtaine quand il a été tué par un camion.

Bir kamyon tarafından öldürüldüğü zaman Dan yirmili yaşlarının başında idi.

Flanque juste ton vélo à l'arrière du camion et je te conduirai à la maison.

Sadece bisikletini kamyonun arkasına at ve ben seni arabayla eve götüreceğim.

Après l'accident de la circulation, sa voiture a dû être remorquée par un camion-grue.

Trafik kazasından sonra arabası bir vinç kamyonu tarafından çekilmek zorunda kaldı.

Tom était un chauffeur de camion avant de devenir un pilote de voiture de course.

Tom, bir yarış arabası sürücüsü olmadan önce bir kamyon şoförüydü.

Le véhicule roulant à vive allure glissa et s'enfonça tête la première dans l'arrière d'un camion avant que son conducteur n'ait pu dire Jack Robinson.

Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.