Examples of using "Parti" in a sentence and their turkish translations:
Tamam, işte.
Bunu yapalım!
Tom çabucak terk etti.
Tom sonunda terk etti.
Tom hemen gitti.
Pekâlâ, başlıyoruz!
Pekâlâ, başlıyoruz.
Pekâlâ, işte gidiyoruz. Tamam.
O yoktu artık.
Tom gitti.
Her şey kaybolmuş.
Sami terk etti.
Kimse gitmedi.
Tom daha önce gitti.
Demokrat Partiyi destekler.
Çabuk, hazır kartal gitmişken!
Dövüşecek miyiz? Tamam, işte başlıyoruz.
Tamam, bunu yapalım. Hadi.
cafcaflı partinin üyesi
daha sonrasında ise bir siyasi partinin
O daha önce gitti.
O aniden gitti.
- Tren gitti.
- Tren kalktı.
O, kısa sürede uzaklaştı.
Öfkeyle dışarı çıktı.
Tom balık tutmaya gitti.
O balık tutmaya gitti.
Kamyon gitti.
Ben önyargılıyım.
O zaten gitti mi?
Tom hiç ayrılmadı.
Köpeğimiz kaçtı.
- Hangi partiye üyesin?
- Hangi partiye üyesiniz?
Şimdi herkes gitti.
O, Moğolistan'a ne zaman gitti?
O, Cumhuriyetçi Parti'nin bir üyesiydi.
Otobüs çoktan gitti.
- Tren çoktan hareket etti.
- Tren zaten yola çıktı.
- Tren ayrıldı bile.
- Tren gitti bile.
Parti her zaman haklıdır.
O iş için uzaklarda.
O, Londra'ya gitti.
- O, uzakta tatildedir.
- O tatilde.
O, aceleyle dışarı çıktı.
Benden sonra gitti.
Bütün parası bitti.
Tom gitti.
Zamanında çıktı.
Londra'ya hareket ettim.
Partiye katıldın.
Tom Avustralya'ya gitti.
Bütün paramız bitti.
Oğlum bugün gitti.
O uzağa gitti.
Tom Boston'a gitti.
Sabahleyin ayrıldım.
Ertesi gün o gitti.
Demokrat Partisi'ne üyedir.
O, Paris'e gitti.
Pekala, gidelim.
Kekin hepsi bitti.
- O, bisikletle gitti.
- O, bisikletle hareket etti.
Tom bu yüzden terk etti.
Tom bir yere gitti.
İktidar partisi bozulmuş fakat muhalefet biraz daha iyi.
Tom'un neden terk ettiğini biliyor musun?
John dün Fransa'ya gitti.
Tatile eğlenceli bir yerlere gittiniz mi?
Pekâlâ, başlıyoruz. Bu işe yaradı!
Pekâlâ. Hadi başlayalım! Hadi bakalım.
oğlu ile beraber daha önce yarım bıraktığı
Fatih Portakal hiç gitmedi mi?
Gitmenin zamanı geldi de geçiyor bile.