Examples of using "Barrière" in a sentence and their turkish translations:
Çitin altından sürünmek zorunda kaldım.
Çiti yeşile boyadım.
Çit yarın Tom tarafından boyanacak.
Ta kutup buzuluna kadar yelkenle gittik.
o ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.
Fred küçük erkek kardeşine çiti boyattı.
Bahçe ahşap bir çitle çevriliydi.
Hadi Büyük Set Resifi'ne iç çamaşırımızla
Büyük Set Resifi'ndeki mercanların yarısı ölmüş.
ve bazen gerçeklik ve kendin arasında bir blok oluyormuş gibi hissettiriyor.
Sadece bunu siz ve gerçekliğin arasındaki bir engel yapmayın.
Avustralya'nın Büyük Set Resifi'nde gecenin bir yarısı.
Ben çitin üzerinden tırmanmak zorunda kaldım.
Çitin boyanmaya ihtiyacı vardı.
Ancak, Fransa benzeri diğer ülkeler gibi, Güney Kore uluslararası ticarete herhangi
Uzaydan görülebilen Great Barrier Reef, canlı organizmalar tarafından yapılan dünyadaki en büyük yapıdır.
O boşuna çite tırmanmaya kalkıştı.