Examples of using "Löydetty" in a sentence and their turkish translations:
Peşinde olduğumuz şey bu. Tamam, bu iyi bir buluş.
Hiçbir ceset bulunmadı.
Cesedi asla bulunmadı.
Vadide altın bulunduğuna dair bir söylenti var.
Kayıp kedi henüz bulunmadı.
Onun vücudu asla iyileşmedi.
Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.