Examples of using "Vaikea" in a sentence and their turkish translations:
Zor bir karar.
Tom zor biridir.
Sen geçimsizsin.
İyi bir adam bulmak zordur.
Bunları bağdaştırmak zor.
Söylemesi zor.
Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor.
Tom'u suçlamak zor.
Tarif etmek zor.
Seçmesi çok zordur.
Uzaklığı belirlemek zor.
Zor mu duyuyorsun?
Fransızca zor bir dildir.
- Fransızca öğrenmek zor mu?
- Fransızca öğrenmesi zor mu?
Kolayın zıddı zordur.
O zor bir karardı.
Açıklaması zor.
Bu anlaması zor.
Planlanması kolay, gerçekleştirilmesi zor.
Yapmak zor oldu mu?
Başkana yaklaşmak zordur.
O nefes almakta zorluk yaşıyor.
Sigarayı bırakmak zordur.
Fransızca zor mu?
Sanırım Fransızca zor bir dil.
Kar seviyesi bele kadar. Gerçekten çok tuhaf.
Zor karar, sizin kararınız!
Zor bir karar, sizin kararınız!
Bu zor bir karar, ama size bağlı.
O sırada... Oldukça zor bir dönemdi.
Doruğa tırmanman zordur.
Yaşlı adamı memnun etmek zordur.
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
Üç dil konuşmak zordur.
Bu oyun çok zor.
Zor bir yıl oldu.
Tom'un hayır demesi zordu.
Seni anlamak gerçekten zor.
Zor bir gündü.
Fransızca zor bir dil değildir.
Macarca dilbilgisinin zor olduğunu düşünüyorum.
Bu, çözülmesi zor bir sorun.
Bu sözcüğü telaffuz etmek zordur.
Gerçekten zor bir durum.
Fransızca öğrenmesi zor bir dil midir?
Bu zor bir seçim ama karar sizin.
Bu zor bir karar, bu yüzden akıllıca bir karar verin.
Ona musallat olan iblisleri görmesi zordur.
O yüzden anlatmak kolay değil... SENATO
Bu kitap benim için çok zor.
Vietnamca dili, öğrenmek için gerçekten zordur.
Başın ağrıyorsa dinlenmek zordur.
Onun talebini geri çevirmek benim için zordu.
Onu görmenin zor olduğunu biliyorum.
Buna inanmanın zor olduğunu farkındayım.
Benim için düşünceleri sözcükler aracılığıyla ifade etmek zordur.
Söylediğine inanmak zor.
Sorun çözemeyeceğim kadar çok zordu.
Zor bir karar, sizin kararınız!
O yüzden tehlikenin geldiğini görmeleri zordur.
Fakat bu engin, tekdüze kumullarda karanlıkta yol bulmak zor.
Ama bu kadar açık bir alanda avlanmak zor.
Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.
Ama uçak enkazı olup olmadığını söylemek zor.
Bunun zor olan yanı, aşağıdayken yönümüzü belirlemek olacak.
Soğuk sabahlarda arabanın yola çıkması zor.
Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
Birçoğu Fincenin gerçekten zor bir dil olduğunu düşünüyor.
Başkan Truman zor kararlar almalıydı.
Onun adı uzun ve telaffuz edilmesi zor.
...ve yavrular diken üstündeyken... ...fark edilmeden aralarına sızmak zordur.
Başta çok sinir bozucuydu. Fark etmesi çok zor.
Fransızcayı öğrenmek zordur.
İtalyancanın hileli bir dil olduğunu duydum.
Durum zordu ama Liisa, Markku'nun sıkıntıdan kurtulmasına yardımcı oldu.
Yardımını istemeyen kişilere yardım etmek zordur.
Bazı insanlar Fransızca öğrenmenin gerçekten zor olduğunu düşünüyor.
Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
Tom'la ilgilenmek ara sıra zor olabilir.
O zor geçinen bir adam.
Felsefe, düşündüğünüz kadar da zor bir ders değildir.
Hatırlaması kolay ama tahmin etmesi zor bir şifre seç.
Hızla konuşulduğunda Fransızcayı anlamayı zor buluyorum.
Fransızcanın zor olduğunu düşünüyorum.
İyi bir parolanın tahmin edilmesi zor fakat hatırlanması kolay olmalıdır.
Daha aydınlık bir dünyaya adapte olmakta zorlandıkları pek çok noktadan biri bu.
Başlangıçta, çok hızlı konuştukları zaman insanları zorlukla anlardım.
Sadece Tom'un gerçekten ona inandığına inanmayı zor buluyorum.
"Test nasıldı?" "Olacağını düşündüğüm kadar zor değildi."
Onu yapmak zor değil.