Examples of using "Kultaa" in a sentence and their turkish translations:
Sükut altındır.
Burada çok fazla altın aranmış.
O gerçek altın.
Aşk altından daha değerlidir.
Dostluğun değeri altından daha fazladır.
- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
- Her sakallıyı deden sanma.
Vadide altın bulunduğuna dair bir söylenti var.
Onların bayrağı mavi ve altındır.
- Konuşma gümüştür ama susma altındır.
- Söz gümüşse sükût altındır.
- Kuşun tüyleri tamamen saf altındı.
- Kuşun tüyleri som altındandı.
Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.
Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.